diyaloglarda-noktalama-isaretleri

Diyaloglarda Noktalama İşaretlerinin Kullanımı

Konuşmalarda noktalama işaretlerinin kullanımında genellikle sorun yaşandığını gözlemledim. Okuduğum birçok metinde, yazarlar özellikle nokta ve virgülün kullanımında bocalıyorlar.

Büyük denilebilecek kimi yayınevlerine ait kitaplarda dahi yazım ve imla kurallarında ciddi eksikler göze çarpıyor ve bu durum oldukça rahatsızlık verici. Deneyimli ve kaliteli yayıncılar neyse ki ince eleyip sık dokuyor ve temiz eserler ortaya çıkarıyorlar.

Diğer yazım kurallarından farklı olarak, konuşmalarda noktalama işareti kullanımı meselesi üzerinde biraz duralım.

Diyaloglarda Noktalama İşaretlerinin Kullanımı

1) Konuşmadan sonra “dedi” vb. bir sözcük gelecekse, çift tırnak kapanmadan önce VİRGÜL konur. Kesinlikle nokta konmaz.

ÖRNEK:

“Sanat, kötülüklere karşı direnme gücü verir,” dedi adam. —> DOĞRU

Görüldüğü üzere, tırnak işaretini kapatmadan önce virgül kullandık ve tırnaktan sonra küçük harfle devam ettik.

Aşağıdaki yazım şekilleri ise hatalıdır:

“Sanat, kötülüklere karşı direnme gücü verir,” Dedi adam —-> YANLIŞ

“Sanat, kötülüklere karşı direnme gücü verir.” dedi adam. —-> YANLIŞ

“Sanat, kötülüklere karşı direnme gücü verir.” Dedi adam. —-> YANLIŞ

Gelen yorumlar sonrası ekleme: Nokta kullanımı TDK’ya göre doğrudur. Aşağıda da belirttiğim üzere, genel yayıncılık eğilimine göre virgül kullanılır. Bu durumda nokta kullanımı için “YANLIŞ” demeyelim, “TERCİHE BAĞLI” diyelim.

“Sanat, kötülüklere karşı direnme gücü verir.” dedi adam. —-> DOĞRU (TERCİHE BAĞLI)

2) Şayet konuşma sonuna “dedi” gibi bir kelime gelmiyorsa NOKTA konur. (Veya başka bir noktalama işareti gerekiyorsa bu aynen kullanılır. 5’nci maddedeki ünlem-soru işareti örneğine bakınız.)

ÖRNEK:

“Sanat, kötülüklere karşı direnme gücü verir.” —> DOĞRU

“Sanat, kötülüklere karşı direnme gücü verir” —-> YANLIŞ

3) Konuşma cümlesi kesilerek veriliyorsa aralara VİRGÜL konur ve ikinci kısım küçük harfle başlar.

ÖRNEK:

“Sanat,” dedi adam, “kötülüklere karşı direnme gücü verir.” —> DOĞRU

Cümleyi ikiye böldük ve ilk kısımda tırnağı kapatmadan önce virgül kullanarak, tırnak sonrasında küçük harfle devam ettik. Özneden sonra da yine virgül kullandık.

İkinci kısımda ise küçük harfle cümleyi sürdürerek, nihayetinde nokta ile tamamladık ve tırnağı kapattık.

Aşağıdaki yazım şekilleri ise hatalıdır:

“Sanat.” dedi adam. “Kötülüklere karşı direnme gücü verir.” —> YANLIŞ

“Sanat,” dedi adam. “kötülüklere karşı direnme gücü verir.” —> YANLIŞ

4) Özne konuşma cümlesinin başında, yüklem sonundaysa VİRGÜL kullanılır.

ÖRNEK:

Adam, “Sanat, kötülüklere karşı direnme gücü verir,” dedi. —> DOĞRU

Özneden sonra virgül kullandık ve tırnağı açarak, büyük harfle başlamak suretiyle konuşmayı verdik.

Tırnağı kapatmadan önce yine virgül kullandık. Yüklemi ise küçük harfle başlattık.

Aşağıdaki yazım şekilleri ise hatalıdır:

Adam, “Sanat, kötülüklere karşı direnme gücü verir.” dedi. —> YANLIŞ

Adam “Sanat, kötülüklere karşı direnme gücü verir” dedi. —> YANLIŞ

Adam, “Sanat, kötülüklere karşı direnme gücü verir,” Dedi. —> YANLIŞ

5) Cümle soru işareti, üç nokta veya ünlem gerektiriyorsa bunlar aynen kullanılır.

ÖRNEK:

Kadın, “Sana bunun bedelini ödeteceğim!” diye bağırdı. —> DOĞRU

Özneden sonra virgül kullanarak konuşma cümlesini başlattık ve ünlemle kapattık. Soru işareti ve üç nokta gerektiren bir cümle olsaydı, yine aynı yöntemi uygulayacaktık.

Diyalog sonrasında ise küçük harfle devam ettiğimiz hususuna dikkat ediniz.

Aşağıdaki yazım şekilleri ise hatalıdır:

Kadın “Sana bunun bedelini ödeteceğim!” Diye bağırdı. 

Kadın: “Sana bunun bedelini ödeteceğim!” Diye bağırdı. 

6) Peş peşe gelen cümlelerde durum aşağıdaki gibidir:

ÖRNEK:

Kadın, “Gerçeklik acı bir yemek gibidir,” dedi. “Düşler, gerçeği yaşanılır kılar.” —> DOĞRU

İlk Kısım:

Özneden sonra virgül kullandık ve tırnağı açarak, büyük harfle başlamak suretiyle konuşmayı verdik.

Tırnağı kapatmadan önce yine virgül kullandık. Yüklemi ise küçük harfle başlattık.

İkinci Kısım:

Konuşma cümlesini olduğu gibi verdik. Büyük harfle başlayıp nokta ile tamamlandı.

Aşağıdaki yazım şekilleri ise hatalıdır:

Kadın “Gerçeklik acı bir yemek gibidir.” dedi. “Düşler, gerçeği yaşanılır kılar.” —> YANLIŞ

Kadın, “Gerçeklik acı bir yemek gibidir.” Dedi. “Düşler, gerçeği yaşanılır kılar.” —> YANLIŞ

****

Faydalı olması dileğiyle…

Sorularınız olursa aşağıya yorum eklemeyi unutmayınız 🙂

Not: TDK’nin bu hususla ilgili belirlediği bazı kurallar farklılık göstermektedir. Ben şahsen TDK’yi referans almıyorum bu konuda. Yıllar boyunca birçok yazar/yayıncı tarafından kullanılmış genel (gelenekselleşmiş) kurallara riayet etmeyi tercih ediyorum.

Yorumlar

  1. Melisa avatarı
    Melisa

    Çok teşekkürler, aradığım tam da buydu. Her yerde genelleme şeklinde yazılmış şeyleri detaya inmişsiniz.

  2. Melisa avatarı
    Melisa

    Kadın, “Gerçeklik acı bir yemek gibidir,”dedi, “düşler, gerçeği yaşanılır kılar.” Bu şekilde kullanım olabilir mi?

    1. Kadim Gültekin avatarı
      Kadim Gültekin

      Merhaba. Burada önemli olan cümleyi bölüp bölmediğiniz hususudur. Söz konusu kullanımda cümle bölünmüyor, aksine iki farklı cümle sıralanıyor. Şöyle olsaydı durum değişirdi:

      Kadın, “Gerçeklik,” dedi, “acı bir yemek gibidir. Düşler, gerçeği yaşanılır kılar.”

      Ayrıca (sizin örneğinizle ilgili olarak) “dedi” kelimesinden önce bir boşluk olması gerekiyor. Büyük ihtimalle gözünüzden kaçmıştır veya hızlı yazmaktan kaynaklıdır ama belirtmek istedim 🙂

      İyi çalışmalar dilerim 🙂

    2. Zehra avatarı
      Zehra

      “Kim seni unutabilir ki? Her an aklımdasın.”

      İçimde ki tiksinmeyi, nefreti, öfkeyi göz ardı edip gülümsememi genişlettim. “İnanayım mı?” İyi bir oyuncuydum.

      Burda “İnanayım mı?” İyi bir oyuncuydum. doğru mu kullanılmış ve bu yazdığımda bir hata var mı?

      1. Kadim Gültekin avatarı
        Kadim Gültekin

        Yazımda yanlışlık yok, ancak paragraf kullanırsanız daha anlaşılır olur.

        “Kim seni unutabilir ki? Her an aklımdasın.”

        İçimde ki tiksinmeyi, nefreti, öfkeyi göz ardı edip gülümsememi genişlettim.

        “İnanayım mı?”

        İyi bir oyuncuydum.

        1. Mustafa avatarı
          Mustafa

          Öyle sanıyorum ki, “içimde ki tiksinmeyi” içerisinde geçen “ki” eki bağlaç olarak değil de birleşik olarak, “içimdeki” şeklinde yazılmalıydı. Gözünüzden kaçtı sanırım.

          1. Kadim Gültekin avatarı
            Kadim Gültekin

            Eveti kopyala-yapıştır hatası olmuş, gözümden kaçmış…

  3. Ozan avatarı
    Ozan

    Peki sizce diyaloglarda konuşma çizgisi mi kullanılmalı yoksa tırnak işareti mi?

    1. Kadim Gültekin avatarı
      Kadim Gültekin

      Tırnak işaretini kullanmanızı tavsiye ederim. Konuşma çizgisi artık pek fazla tercih edilmiyor. Yayıncıların tercihi de tırnak işareti kullanılması yönünde olacaktır diye düşünüyorum.

  4. hüseyin avatarı
    hüseyin

    Merhaba çok faydalı bir paylaşım olmuş. Çok teşekkür ederim. Bir sorum olacak.
    Tırnak icinde tek kelime kullanıldığında da aynı durum söz konusu mudur?
    “Ahmet,” diye seslendi kadın. şeklinde mi yazılmalıdır? Ya da özel isim olmadığı durumlarda nasıl yazılır. Örneğin “Çooook,” diye cevap verdi adam. yazımı doğru mudur?

    1. Kadim Gültekin avatarı
      Kadim Gültekin

      Merhaba, tırnak içinde tek kelime olsa da aynı şey geçerlidir. “Ahmet,” diye seslendi kadın. doğru bir yazım şeklidir. “Çooook,” diye cevap verdi adam. da aynı şekilde doğrudur.

    2. Yaşar avatarı

      Öyküde karşılıklı konuşmalarda hangi imla işaretlerini kullanmalıyım

      1. Kadim Gültekin avatarı
        Kadim Gültekin

        Merhaba, bu yazıda bahsettiğimiz hususlara göre ve aynı zamanda yorumlardaki ek bilgilere göre diyaloglarınızı yazabilirsiniz. Tavsiyem konuşma çizgisi yerine tırnak işareti kullanmanız.

  5. Halit avatarı
    Halit

    Tırnak işaretli kelimeler veya cümleler arası virgül olmaz mı? “…”, “…”, “…”

    Örnek:
    Okul idaresinin olumsuz tutumlarından; “aşağılama”, “azarlama”, “iğneleme”, “bağırma”, “hakaret etme” gibi etmenler öğremtenlerin duygusal bağlılığını olumsuz etkilemektedir.

    Yoksa böyle mi olacak:
    …. “aşağılama,” “azarlama,” “iğneleme,” “bağırma,” “hakaret etme” gibi etmenler…

    TDK: UYARI: Tırnak içindeki alıntının sonunda bulunan işaret (nokta, soru işareti, ünlem işareti vb.) tırnak içinde kalır:

    1. Kadim Gültekin avatarı
      Kadim Gültekin

      Verdiğiniz örnekte doğru olan (benim kullanmayı tercih ettiğim ve sıkça bu şekilde kullanıldığına şahit olduğum) kullanım ilk halidir.

      Yani şu şekilde:

      Okul idaresinin olumsuz tutumlarından; “aşağılama”, “azarlama”, “iğneleme”, “bağırma”, “hakaret etme” gibi etmenler öğretmenlerin duygusal bağlılığını olumsuz etkilemektedir.

      Virgül tırnak işaretinin dışında kullanılır.

  6. can avatarı
    can

    Bir edebiyat öğretmeni olarak yazıyorum, tümden yanlış bilgi veriyorsun.
    “Sanat, kötülüklere karşı direnme gücü verir,” dedi adam.
    diyorsun. tırnak içindeki cümle tamamlanmış, neden nokta koymuyorsun? Şöyle deseydim yine mi virgül koyacaktın?

    “Sanat, kötülüklere karşı direnme gücü verir mi,” dedi adam.
    O halde bu durumda da virgül kullanacaksın. Peki soru anlamı var ne yapacaksın onu?

    1. Kadim Gültekin avatarı
      Kadim Gültekin

      Yazının dipnotunda belirttiğim üzere, birçok yayıncının editöryal değerlendirmesine göre bunları yazdım. Yani TDK farklı kurallar belirlemiş olabilir; ancak edebî eserlerde yaygın kullanılan yapı bu şekildedir.

      “’Sanat, kötülüklere karşı direnme gücü verir mi,’ dedi adam.” örneğinize ilişkin olaraksa, 5. soruda bunu yanıtlamıştım. Soru işareti, ünlem vs. cümle sonunda kullanılır, bu tarz cümlelerde virgül kullanılmaz.

      “Sanat, kötülüklere karşı direnme gücü verir mi?” dedi adam.
      “Sanat, kötülüklere karşı direnme gücü verir!” dedi adam.

      vs.

    2. Sedat avatarı
      Sedat

      Bu durumda nokta dan sonraki (.”) ilk kelime de büyük harfle başlamak zorunda mı? yani,
      “Sanat, kötülüklere karşı direnme gücü verir.” Dedi adam.
      Bu şekilde mi?

      1. Kadim Gültekin avatarı
        Kadim Gültekin

        Yazının ilk maddesini lütfen dikkatli okuyun. Bu tarz cümlelerde nokta yerine virgül kullanıyoruz ve sonraki kelime küçük harfle başlıyor.

  7. atilla avatarı
    atilla

    1 – “Sanat, kötülüklere karşı direnme gücü verir,” dedi adam.
    2- “Sanat, kötülüklere karşı direnme gücü verir.” dedi adam.
    Bu iki metin arasında romancılıkta hangisi daha uygun diye uzun uzun düşündüm. Bir tarafta hoca olan Can der ki ” 1. Cümle müfredattaki kurallara aykırı, ” öteki tarafta da yazar olan Kadim der ki “Şu anda yazarların, editörlerin, yayınevlerinin tercihi 1. cümledeki gibi.”
    Bence ki ben edebiyatçı, yazar vb. değilim. Boş sayfaya saatlerce bakıp bir satır yazamayan ancak yazmak isteyen bir mühendisim. Hikaye devam ediyorsa 1. cümle daha hoş duruyor, hikaye bitmiş ise 2. cümle. Sanki benim yazdığım ilk paragraf sonundaki Kadim der ki “Şu anda yazarların, editörlerin, yayınevlerinin tercihi 1. cümledeki gibi.” en sonundaki noktalamanın nokta ile kapanması. Bilmiyorum anlatabilemedim mi?

    1. Kadim Gültekin avatarı
      Kadim Gültekin

      Tabii ki tercih size kalmış. Yüzde yüz herkes tarafından benimsenmiş, kabul görmüş bir doğru yok. Ben kendimce doğru olanı belirttim. Çalışmalarınızda başarılar dilerim 🙂

  8. Efe Berke avatarı
    Efe Berke

    Merhaba, diyalog yazarken konuşma kısmında yazılışına göre değil de okunuşuna göre yazıyorum. Mesela “Konuşuyorum” değil; “Konuşuyom” olarak. Tabi bu sadece diyalog içerisinde geçerli. Ayrıca diyolag içerisinde okunduğu gibi yazsam da noktalama işaretlerine dikkat ediyorum. Sizce bu doğru mu?

    1. Kadim Gültekin avatarı
      Kadim Gültekin

      Şayet bir hikâye anlatıyorsanız ve bu hikâyenin gereği olarak Anadolu ağzıyla yazmanız lazımsa, sorun yok. Ancak normalde İstanbul ağzı ile yazmanız gerekir. Doğrusu “Konuşuyorum” olmalıdır bu durumda.

  9. Muhammed Olğaç avatarı
    Muhammed Olğaç

    Merhaba, şöyle bir sorum olacaktı:
    Bir söz naklederken yüklem kullanmayacaksak söz sahibinin isminden sonra iki nokta getirebilir miyiz?
    Örn;
    Hz. Ali: “Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum.”

    1. Kadim Gültekin avatarı
      Kadim Gültekin

      Evet, bu şekilde kullanabilirsiniz.

  10. Bengi avatarı
    Bengi

    1) “Sen ne yapı-”
    Bu şekilde bir kullanım doğru mudur? Yarıda kesilen cümlelerde ne yapmam gerektiğini bilmiyorum.

    2) Okuduğum kitaplarda üç noktadan sonra gelen kelime bazen büyük bazen küçük harfle başlıyor. Üç nokta diyalogta kullanınca devam ederken küçük mü yazmam lazım?
    “Ben… Çok üzgünüm,” dedi.
    “Ben… çok üzgünüm,” dedi.

    3) Karakter bir şey düşünürken onu nasıl yazmam lazım?

    Sanırım bunu görmezden gelebilirim, diye düşündüm.
    Arkama bakmadan kaçmam gerek, diye düşündüm, yoksa beni yakalayacak.
    Bu şekilde bir kullanım doğru mudur?

    4) Biri birisinin sözünü kullanırken ne yapılmalı?

    “Az önce bana ‘Sen de duydun mu?’ diye sormuştu,” dedi.

    5) Bana döndü, “DİKKAT ET!” diye bağırdı.
    Bu şekilde büyük harfle yazmak doğru mudur?

    6) “N’oldu?”, “N’apıyorsun?” ve “N’aber?” şeklinde kullanmak doğru mudur?

    7) Karakterler korku veya üzüntü gibi duygular yüzünden kekeleyerek konuşunca nasıl yazmak lazım?

    “Şu…şu da ne?” gibi…

    8) Kitap yazarken nerede yeni paragrafa başlamam lazım?

    Bu konularda bana yardımcı olursanız sevinirim. İyi günler.

    1. Kadim Gültekin avatarı
      Kadim Gültekin

      1) “Sen ne yapı-”
      Bu şekilde bir kullanım doğru mudur? Yarıda kesilen cümlelerde ne yapmam gerektiğini bilmiyorum.
      ** Bu şekilde kullanabilirsiniz.
      2) Okuduğum kitaplarda üç noktadan sonra gelen kelime bazen büyük bazen küçük harfle başlıyor. Üç nokta diyalogta kullanınca devam ederken küçük mü yazmam lazım?
      “Ben… Çok üzgünüm,” dedi.
      “Ben… çok üzgünüm,” dedi.
      *** Eğer bir cümleyi bölüp üç nokta koyduysanız, cümlenin kalan kısmı küçük harfle başlar. Ancak cümleyi bölmeyerek, duraklama vs. amaçlı üç nokta kullandı iseniz, sonraki cümle büyük harfle başlar.
      3) Karakter bir şey düşünürken onu nasıl yazmam lazım?

      Sanırım bunu görmezden gelebilirim, diye düşündüm.
      Arkama bakmadan kaçmam gerek, diye düşündüm, yoksa beni yakalayacak.
      Bu şekilde bir kullanım doğru mudur?
      *** Bu kullanım da doğrudur. Düşünce kısmını italik yaparak da kullanabilirsiniz.

      4) Biri birisinin sözünü kullanırken ne yapılmalı?

      “Az önce bana ‘Sen de duydun mu?’ diye sormuştu,” dedi.
      ** “Az önce bana, ‘Sen de duydun mu?’ diye sormuştu,” dedi. Yani kullanım doğru, sadece bir adet virgül ekledim.
      5) Bana döndü, “DİKKAT ET!” diye bağırdı.
      Bu şekilde büyük harfle yazmak doğru mudur?
      ** Yanlıştır diyemem ama büyük harf kullanımı pek tercih edilmez. Zaten ünlem işareti bu görevi görüyor.
      6) “N’oldu?”, “N’apıyorsun?” ve “N’aber?” şeklinde kullanmak doğru mudur?
      ** Doğrudur.
      7) Karakterler korku veya üzüntü gibi duygular yüzünden kekeleyerek konuşunca nasıl yazmak lazım?

      “Şu…şu da ne?” gibi…
      ** 2. sorunun cevabı bunun için de geçerli.
      8) Kitap yazarken nerede yeni paragrafa başlamam lazım?
      ** Bunun bir kuralı yok ama şunu önerebilirim: Olay akışını bozmayacak ve okumayı kolaylaştıracak şekilde paragraf oluşturabilirsiniz. Çok uzun paragraf bir handikaptı. Gereksiz ve kısa paragraflar da öyle. Burada dengeyi kurmak size kalıyor.

  11. Zekeriya Saka avatarı
    Zekeriya Saka

    Sayın Güktekin,
    Yol göstericiliğiniz için teşekkür ediyorum.
    Tırnak içinde tamamlanmış cümlenin sonundaki işaret konusunda diyeceğim var:
    Ünlem (!) ve soru (?) işaretleri cümle bitirici işaretlerdir. Tırnak içine alınan aktarmalarda onlara yerlerini koruma hakkı tanınıyor. Oysa asıl cümle bitirici olan noktadan (.) bu hak esirgeniyor. Bu, mantıklı değil.
    Evet, yayıncıların genel yönelimi virgül kullanmaktan yana, ama dil işi yönelim değil, mantık ister. O nedenle ben, tırnak içinde tamamlanmış cümlelerin kendi işaretini kullanıyorum.

    “Sanat, kötülüklere karşı direnme gücü verir.” dedi adam. —> DOĞRU
    Başarılar dileyerek.

    1. Kadim Gültekin avatarı
      Kadim Gültekin

      Daha önce de belirttiğim gibi, tercih meselesidir. Bu şekilde de elbette kullanabilirsiniz. Yorumunuz için teşekkürler.

  12. M İlker Gök avatarı
    M İlker Gök

    Uzunca bir süredir, perde arkası redaktörlük-editörlük yapan, dil sevdalısı bir emekçiyim. Her an, bildiğinden dahi şüphe ederek, dili sorgulayan ve araştıran birisi olarak bir yorum, bir yorum sorusu ve bir teşekkür eklemek istedim.

    Tırnak içerisinde yer alan cümlenin sonuna hayret, soru sorma, belirsizlik, vb durumlarda (!), (?), (…) işaretleri kullanıldığı gibi, (.) işaretinin konulup konulmaması ile ilgili herhangi bir şüphe yoktur, nitekim TDK’nin sayfasında da uyarı olarak yer almaktadır.

    Bengi ismiyle soru soran arkadaşımızın sorusuna yakın bir yorum sorusu:
    – “Sen ne yapı-” mı, “Sen ne yapı…” mı?

    Asıl aradığım sorunun cevabının bu başlık altında olmayacağını anlamakla beraber, yine de, bu sayfada bilgilerini, yorumlarını paylaşan herkese teşekkür ederim. Tabii ki size de…

    1. Kadim Gültekin avatarı
      Kadim Gültekin

      “Sen ne yapı-” ve “Sen ne yapı…” şeklindeki iki kullanım da doğrudur. İstediğinizi tercih edebilirsiniz. Asıl aradığınız soru nedir, sorarsanız çok sevinirim…

  13. Kadim Gültekin avatarı
    Kadim Gültekin

    Nokta kullanımına ilişkin olarak 1. madde güncellenmiştir.

  14. Tuğba avatarı
    Tuğba

    Konuşma çizgisinde kullanım nasıl olur?
    Ali ,
    – İyi misin, diye sordu.
    Ali,
    -İyi misin? diye sordu.
    Ali :
    -Çok güzel, dedi.
    Ali,
    -Çok güzel,dedi.
    Ali,
    -Çok güzel.dedi
    Hangileri doğru hangileri yanlış
    Teşekkürler

    1. Kadim Gültekin avatarı
      Kadim Gültekin

      En makul kullanım şu şekildedir:

      – Çok güzel, dedi Ali.

      Konuşma çizgisi kullanımında ismi başa almak okuma akışını bozan bir durum.

      Ancak illa ki kullanacaksanız şunu yapın:

      Ali:
      – Çok güzel.

  15. Lale Günay Aslan avatarı
    Lale Günay Aslan

    Merhaba Kadir bey. Acaba aşağıdaki soruyu çok acil yanıtlayabilir misiniz? Şimdiden teşekkür ediyorum.
    Bir öykü ya da romanda diyaloglardan önce iki nokta üst üste ya da virgül konulması tercihle mi alakalıdır? Yoksa bunun kuralı var mıdır? Örnek yan yana sıralı öykü paragrafı…
    1) Ali: “Keşke bütün insanlar doğru söylese,” dedi. “Çünkü ben yalan söyleyen insanlardan hoşlanmam.”
    2)Ali, “Keşke bütün insanlar doğru söylese,” dedi. “Çünkü ben yalan söyleyen insanlardan hoşlanmam.”
    Acaba istediğim şekilde yazabilir miyim?

    1. Kadim Gültekin avatarı
      Kadim Gültekin

      Birinci kullanımın doğru olduğunu söylemem. Eğer iki nokta ile devam edecekse, sonrasında “dedi” vb. kullanılmamalı.

      Ancak ikinci yazım tarzı doğrudur, bunu kullanınız.

  16. Lale Günay Aslan avatarı
    Lale Günay Aslan

    Merhaba bir soru sormak istiyorum izninizle. Normalde cins isimler küçük harfle başlar. Ama bu isimler diyalog kuran kişilere dönüşürse nasıl yazılmalı sizce? Küçük harfle mi yazılmalı büyük harfle mi?
    İLK ÖRNEK
    1.İnsan:
    2.İnsan:
    3.İnsan:
    DİĞER ÖRNEK
    1.çocuk konuştu:
    2.çocuk konuştu:
    3.çocuk konuştu:
    İlk örnekteki insan kelimesini, ikinci örnekteki çocuk ve konuştu kelimelerini küçük harfle yazmak mı daha doğru olur?
    Şimdiden teşekkür ediyorum.

    1. Kadim Gültekin avatarı
      Kadim Gültekin

      Bu kelimeler özel isme dönüştüğü için büyük harfle yazmak daha doğru olacaktır.

  17. Melisa avatarı
    Melisa

    Peki şöyle bir durum varsa,

    “Seni seviyorum.” Gözlerime bakarak söylemişti bunu.

    Burada tırnak içinin noktayla bitmesi ve ‘Gözlerime’ kelimesinin büyük harfle başlaması doğru mu? Yoksa yine virgülle bitirip küçük harfle mi başlanılmalı?

    1. Kadim Gültekin avatarı
      Kadim Gültekin

      Yazım şekli doğrudur.

      “Seni seviyorum.” Gözlerime bakarak söylemişti bunu. => DOĞRU

      “Seni seviyorum,” dedi gözlerimin içine bakarak. => ALTERNATİF, DOĞRU

      1. Melisa avatarı
        Melisa

        İlgilendiğiniz için çok teşekkür ederim.

  18. Cenk avatarı
    Cenk

    Öncellikle değerli paylaşımınız için teşekkürler. Farklı bir sorum olacak size ayrıntılı cevaplarsanız sevinirim.
    Romanda bir sahne; masaya oturmuş 4 karakter karşılıklı iç içe geçmiş uzunca bir konuşma yapıyorlar. Romanın içinde bu sahneden çok fazla olacak. Okuyucu yormadan bu 4 karakterin konuşmalarını nasıl göze ve algıya hoş gelecek şekilde yazabilirim.
    İsim vermeden konuşmaları yazsam hangi karakterin ne söylediği bir süre sonra karışacaktır. İsim versem çok fazla aynı ismi tekrarlamış olacağım. “dedi” olayına girersem kitabın yarısı “dedi” şeklinde olacak. Bu konuda net bir bilgi bulamadım. Bana yardımcı olursanız çok sevinirim. Siz olsanız nasıl yazardınız? Doğrusu nedir?

    1. Kadim Gültekin avatarı
      Kadim Gültekin

      Merhabalar, bahsettiğiniz husus yazarları zorlayan yazım aşamalarından biri kesinlikle. Bahsettiğiniz tüm hususlar okuyucuyu yorabilecek riskler taşıyor. O halde ne yapmak gerek?
      Cevap: Dengeyi sağlamak.
      Yüksek Doz Çürüyüş’teki kısa romanımda tam da böyle bir sahne vardı. Birkaç kişi uzun bir konuşma yapıyor ve söz sürekli bir karakterden diğerine geçiyor. Sizin bu yorumunuzdan sonra, ilgili bölümü bir daha okudum ve neler yaptığıma baktım.
      Peş peşe birkaç kez “dedi” ibaresini kullandıktan sonra tekrara düşmemek için, şöyle yazmışım:
      “Sana katılıyorum.” Konuşan profesördü. Toprak ve doğa bilimlerinde uzman biriydi…
      Yani, “Sana katılıyorum,” dedi, toprak ve doğa bilimleri uzmanı olan profesör, cümlesi yerine yukardakini tercih etmişim.
      Bölüm içerisinde konuşmaların arasına ufak paragraflar vermişim ve oralarda bir durumdan ya da karakterlerinden birinin ruh halinden bahsetmişim. Bu hızlı konuşma akışı içinde okura bir nebze duraklama imkanı sunmuş.
      Başka bir örnek:
      Yardımcı Kaptan tekrar söz aldı. “….”
      Burada da “dedi” veya “söyledi” ibarelerinden kaçmanın başka bir yöntemi mevcut.
      Konuşma bazen iki karakter arasında gidip gelirken, yani okur kimlerin konuştuğunun açık olarak bilgisine sahipken, “dedi” ve karakter adlarını hiç kullanmaya gerek kalmamış. Doğrudan cümleleri vermişim…

      Bunlar kendimce örneklerim. Şüphesiz usta yazarlar çok daha iyisini yapabilirler. Ama işinizi göreceğine inanıyorum 🙂

  19. Ay avatarı
    Ay

    – Ahmet nerdesin, diye sordu.
    Bu cümlede soru işareti olmalı mı?
    -(konuşma çizgisi var )
    – Ahmet nerdesin? Diye sordu.
    Doğru yazım nasıl olmalı

    1. Kadim Gültekin avatarı
      Kadim Gültekin

      Konuşma çizgisi dahi olsa doğru olan soru işareti kullanmaktır.

      Doğrusu: – Ahmet nerdesin? diye sordu.

  20. Ay avatarı
    Ay

    Soru işaretinden sonraki kelime küçük harfle başlaması uygun oluyor mu?

    1. Kadim Gültekin avatarı
      Kadim Gültekin

      Diyaloglarda genel yaklaşım konuşma sonrasının küçük harfle başlaması yönündedir. Zira konuşma ile sonrasında gelen “dedi”, “söyledi” vb kelimeler bir bütünlük arz eder. Yalnız konuşma çizgisi artık pek kullanılan bir yöntem değil. Tırnak işareti kullanmanızı tavsiye ederim.

  21. recep alınç avatarı
    recep alınç

    Fatma duvarda asılı saate baktı ve bir an saat kadranı boğuklaştığını ve gözlerinin karardığını hissetti. Bir cızırtı duyduğunu düşündü ve tuhaf bir görüntü bulanıklığı aniden Nazlı’nın silueti kaybolup geldi. Ani bir irkilme ve korku hissi kapladı Fatma’yı. Nazlı, “Bir şey mi oldu?” Fatma,” Önemli değil, bazen olur böyle.” Nazlı,” Dur, sana ilacını vereyim.” dedi. Fatma,” ne ilacı? Sen benim ilaç kullandığı nereden biliyorsun, Nazlı?” “İlahi Fatma! Senin çocukluktan sevdiğin mavi şeker yok mu- orman meyveli- ondan bahsediyorum. Hep severdin, at ağzına iki tane!” hocam kullanım doğru mu?

    1. Kadim Gültekin avatarı
      Kadim Gültekin

      Fatma duvarda asılı saate baktı ve bir an saatin görüntüsünün bulanıklaştığını ve gözlerinin karardığını hissetti. Bir cızırtı duyar gibi oldu. Ani bir irkilme ve korku hissi kapladı genç kızı.
      Nazlı, “Bir şey mi oldu?” diye sordu.
      “Önemli değil, bazen olur böyle.”
      “Dur, sana ilacını vereyim.”
      “Ne ilacı? Sen benim ilaç kullandığı nereden biliyorsun Nazlı?”
      “İlahi Fatma!” diye cevap verdi Nazlı, alaycı bir gülümsemeyle. “Senin çocukluktan beri sevdiğin mavi şeker yok mu, hani şu orman meyveli, ondan bahsediyorum. Hep severdin, at ağzına iki tane!”

      Bu şekilde genel bir düzeltme yaptım, faydalı olması dileğiyle 🙂

      1. recep alınç avatarı
        recep alınç

        Çok teşekkür ederim. fazlasıyla faydalı oldu.

  22. Enes avatarı

    -Bu da ne demek? , diye sordu. Bu cümlede veya benzer durumda soru işaretinden sonra gelen virgül nasıl olacak?

    1. Kadim Gültekin avatarı
      Kadim Gültekin

      Bu tarz cümlelerde soru işaretinden sonra virgül kullanılmaz. Aynı şey ünlem işareti için de geçerlidir.
      Örnek.
      – Aman Tanrım! diye bağırdı.
      – Bu da ne demek? diye sordu.

  23. Hakan durmaz avatarı
    Hakan durmaz

    1, Geminin iskeleti ile uğraşan esmer tenli bir genç alnındaki teri sildi ve göz ucuyla Ali Kaptana baktı:
    “ Buyurun, ben yardımcı olayım. Ustam şehir dışında. Ben yeğeniyim, adım Sinan.”
    yoksa
    2.
    Geminin iskeleti ile uğraşan esmer tenli bir genç alnındaki teri sildi ve göz ucuyla Ali Kaptana baktı,
    “ Buyurun, ben yardımcı olayım. Emsal Usta şehir dışında. Ben yeğeniyim, adım Sinan.”

    Geminin iskeleti ile uğraşan esmer tenli bir genç alnındaki teri sildi ve göz ucuyla Ali Kaptana baktı:
    “ Buyurun, ben yardımcı olayım. Emsal Usta şehir dışında. Ben yeğeniyim, adım Sinan.”

    1. Sinan biraz durdu, kafasını kaşıdı,
    “Madem Emsal dayının ahbabısınız elimdeki iş biter bitmez sizin tekneye bakarım. Dayımın arkadaşını mağdur etmek istemem.”
    yoksa
    2. İşçilerden birine döndü:
    “Hasan, bir çay söyle Kaptana,” dedi ve Ali Kaptana oturması için yer gösterdi.

    Hocam sizce hangi kullanım doğru. “:” yoksa “,” mü?
    şimdiden çok teşekkür ederim.

    1. Kadim Gültekin avatarı
      Kadim Gültekin

      Geminin iskeleti ile uğraşan esmer tenli bir genç alnındaki teri sildi ve göz ucuyla Ali Kaptana baktı.
      “Buyurun, ben yardımcı olayım. Ustam şehir dışında. Ben yeğeniyim, adım Sinan.”

      Sadece nokta kullanmanız yeterli. (Konuşmayı duruma göre yeni paragrafta ya da noktadan sonra verebilirsiniz)
      —–
      Sinan biraz durdu, kafasını kaşıdı. “Madem Emsal dayının ahbabısınız, elimdeki iş biter bitmez sizin tekneye bakarım. Dayımın arkadaşını mağdur etmek istemem.”

      Burada noktadan sonra konuşmayı devam ettirdik.
      —-
      İşçilerden birine dönerek, “Hasan, bir çay söyle Kaptana,” dedi ve Ali Kaptana oturması için yer gösterdi.
      —-
      Sonuç olarak bu tarz durumlarda en makulu nokta ile cümleyi bitirip, ardından konuşma cümlesini başlatmaktır.

  24. Unknown avatarı
    Unknown

    Biz Türkler; “Gülü seven dikenine katlanır.” deriz. Bu şekilde noktalı virgülle bir kullanım olabilir mi?

    1. Kadim Gültekin avatarı
      Kadim Gültekin

      Merhaba,
      Biz Türkler, “Gülü seven dikenine katlanır,” deriz.
      şeklindeki kullanım daha uygundur.

  25. Sibel avatarı
    Sibel

    İlk sorum; Alıntılarda hangi kullanım doğrudur?

    1) Steinbeck, Fareler ve İnsanlar’da: “İnsanın yüreğinin iyi olması için akla ihtiyacı yoktur.” der.
    2)Steinbeck, Fareler ve İnsanlar’da, “İnsanın yüreğinin iyi olması için akla ihtiyacı yoktur,” der.

    1)Orhan Veli: “Eskiler alıyorum. Alıp yıldız yapıyorum.” diyor ya bir şiirinde.
    2) Orhan Veli, “Eskiler alıyorum. Alıp yıldız yapıyorum,” diyor ya bir şiirinde.

    1)Orhan Kemal’in Avare Yıllar’da kurduğu cümle geliyor aklıma: “Herkes sakız çiğner ama Çingene kızı tadını çıkarır.”
    2)Orhan Kemal’in Avare Yıllar’da kurduğu cümle geliyor aklıma, “Herkes sakız çiğner ama Çingene kızı tadını çıkarır.”

    ikinci sorum;
    Vurgulamak istediğimiz bir düşünceyi tırnak içine aldığımızda virgül ya da noktalama işareti koyuyor muyuz?
    1)“Geçmişe duyulan özlem,” diyorlar bu ıskalama haline.
    2) “Geçmişe duyulan özlem” diyorlar bu ıskalama haline.

    üçüncü sorum;
    Cümle içinde düşünce cümlelerinde soru işareti konur mu?
    1) Şimdi ne olacak benim halim?, diye düşündüm.
    2) Şimdi ne olacak benim halim, diye düşündüm.

    Teşekkürler,

    1. Kadim Gültekin avatarı
      Kadim Gültekin

      Merhaba, aşağıdaki yazım şekilleri en uygun olandır:

      2)Steinbeck, Fareler ve İnsanlar’da, “İnsanın yüreğinin iyi olması için akla ihtiyacı yoktur,” der.
      2) Orhan Veli, “Eskiler alıyorum. Alıp yıldız yapıyorum,” diyor ya bir şiirinde.
      1)Orhan Kemal’in Avare Yıllar’da kurduğu cümle geliyor aklıma: “Herkes sakız çiğner ama Çingene kızı tadını çıkarır.”
      2) “Geçmişe duyulan özlem” diyorlar bu ıskalama haline.

      Cümle içindeki düşüncelerde ise italik kullanım tercih edebilirsiniz:
      Şimdi ne olacak benim halim? diye düşündüm.

      Veya tek tırnak kullanabilirsiniz:
      ‘Şimdi ne olacak benim halim?’ diye düşündüm.

      İyi çalışmalar dilerim.

    2. Cemile Karalar avatarı
      Cemile Karalar

      Aşağıdaki yazım şekilleri ise hatalıdır:

      Adam, “Sanat, kötülüklere karşı direnme gücü verir.” dedi. —> YANLIŞ
      Bu cümle yanlış değil, tırnak içindeki cümle hangi noktalamayı gerektiriyorsa o kullanılır; nasıl ki soru işareti veya ünlem yerine virgül kullanamıyorsanız nokta yerine de virgül kullanamazsınız, gelenek yanlış.

      1. Kadim Gültekin avatarı
        Kadim Gültekin

        Merhaba, o bölüme şu şekilde bir not düştüm sonradan:

        “Gelen yorumlar sonrası ekleme: Nokta kullanımı TDK’ya göre doğrudur. Aşağıda da belirttiğim üzere, genel yayıncılık eğilimine göre virgül kullanılır. Bu durumda nokta kullanımı için “YANLIŞ” demeyelim, “TERCİHE BAĞLI” diyelim.

        “Sanat, kötülüklere karşı direnme gücü verir.” dedi adam. —-> DOĞRU (TERCİHE BAĞLI)”

  26. Hasan ASLAN avatarı
    Hasan ASLAN

    Paragraf içinde yer alıp tırnak işareti içine alınan konuşma metninden önce noktalı virgül kullanılabilir mi? Yoksa iki nokta veya virgül mü gelmeli?

    1. Kadim Gültekin avatarı
      Kadim Gültekin

      Paragraf için de yer alan konuşma metinlerinden önce de virgül kullanılması uygun olacaktır. Ancak cümle “dedi”, “söyledi” vs şeklinde devam edecekse. Aksi takdirde paragrafı bitirip konuşmayı yeni satırda başlatmak daha doğru olur.

  27. Sude avatarı
    Sude

    Öncelikle merhaba. Bu yazınızın bana çok faydasını dokunduğunu belirtmek istedim. Teşekkür ederim.Bu yazıyı yazan kişinin kim olduğuna bakınca “Zaman Oyunları” kitabının yazarı olduğunu görünce çok sevindim. 2016 yılında kitabınızı Instagram üzerinde tanıtmış ve tanıtırken keyif almıştım.Okurken ayrıca sevmiştim kitabınızı.
    Velhasılıkelam hem bu yazınız hem kitabınızın bende artık yeri ayrıdır.Teşekkürler , emeğinize sağlık . :)))

    1. Kadim Gültekin avatarı
      Kadim Gültekin

      Bir okurumun bu vesileyle beni bulmasına sevindim. Sevgiler 🙂

  28. Serpil avatarı
    Serpil

    Hocam merhaba, bir metinde metnin ana karakterinin düşüncelerine yer veriyorsak yani herhangi bir konuşma metni söz konusu değilse çift tırnağı nasıl sonlandırmalıyız.

    “Her güzelden bu derece etkilenmemeliyim, bunun farkına varmalıyım” diye düşündü.

    Metnimiz bu hocam, oraya herhangi bir noktalama işareti yakıştıramıyorum. Hem bu konuda hem de tırnak içini yayıncılık ilkeleri doğrultusunda virgülle bitirmek yerine nokta koymak hakkında; tüm bunları bir e kitap projesi için, cevaplayıp yorumlar mısınız?

    1. Kadim Gültekin avatarı
      Kadim Gültekin

      Düşünceleri ben genelde italik olarak yazmayı tercih ediyorum, yani herhangi bir noktalama işareti kullanmıyorum:

      Her güzelden bu derece etkilenmemeliyim, bunun farkına varmalıyım, diye düşündü.

  29. sibel bağcı uzun avatarı
    sibel bağcı uzun

    Merhaba,
    1) Kendi kendine konuşma cümleleri, düşünce cümleleri gibi mi yazılmalı yoksa konuşma cümlesi gibi mi?
    Örnek: a) Karşısına geçtiğimde, ” Artık dayanamıyorum,” diyerek ellerini tutacağım.
    Karşısına geçtiğimde, ‘Artık dayanamıyorum,’ deyip ellerini tutacağım.

    b)Ya birisi bana “Kendine bir bak,” derse.
    Ya birisi bana, kendine bir bak derse?

    2) Bir yüz ifadesini anlatma biçimi nasıl yazılmalı,
    Örnek: “Sakın üstüme gelmeyin” der gibi baktım.
    Sakın üstüme gelmeyin, der gibi baktım.

    Teşekkürler,

    1. Kadim Gültekin avatarı
      Kadim Gültekin

      Merhaba aşağıdaki yazım şekillerini tavsiye ederim:
      Örnek a) Karşısına geçtiğimde, ‘Artık dayanamıyorum,’ diyerek ellerini tutacağım.
      Örnek b) Ya birisi bana, ‘Kendine bir bak!’ derse?
      Örnek c) ‘Sakın üstüme gelmeyin’ der gibi baktım.

  30. Zafer Zafer avatarı
    Zafer Zafer

    Merhaba. Özneden sonra bazen iki nokta üst üste, bazen de virgül kullanılıyor. Neye göre virgül, neye göre iki nokta üst üste kullanılır. TDK ‘ yı da dikkate alarak bunu tam olarak açıklayabilir misiniz?

    1. Kadim Gültekin avatarı
      Kadim Gültekin

      Bu yazıda da açıkladığım üzere, özneden sonra virgül kullanmak daha doğrudur. İki nokta kullanmak için, konuşma cümlesinden sonra “dedi” vb bir ibare gelmemesi gerekir. Öte yandan iki nokta okuma kalitesini düşürür.

      Kadın alaycı bir şekilde gülümsedi ve şöyle dedi: “Sen mi bunca sorunun üstesinden geleceksin?”

      Buradaki kullanım doğru olmakla birlikte tavsiye etmem.

      Kadın alaycı bir şekilde gülümseyerek, “Sen mi bunca sorunun üstesinden geleceksin?” dedi.

      Kadın alaycı bir şekilde gülümsedi. “Sen mi bunca sorunun üstesinden geleceksin?”

      Bu tarz kullanımları tercih etmenizi öneririm.

  31. Mustafa avatarı
    Mustafa

    Hocam iyi günler, internet üzerinden oldukça fazla araştırma yaptım. Bazı haber sitelerindeki kullanımlarına da baktım ancak net bir ibareye rastlayamadım o yüzden buraya cevaplamanızı umarak yazmak istedim.

    Ali dünya klasiklerini okumayı severdi. Özellikle Aslı Yayınevinden çevirilerini okurdu.

    Yukarıdaki örneklemede dünya klasikleri ve Aslı Yayınevinin yazımı doğru mudur?

    Kurumlara gelen çekim ekleri ayrılmaz, ayrıca “y” harfi de büyük olur diye düşündüm.

    Ayrıca roman metinlerinde şapkalı harf kullanımı hakkında düşünceleriniz neler? Şapkalı harflerin kalkma durumu söz konusu olmadı herhâlde.

    1. Kadim Gültekin avatarı
      Kadim Gültekin

      Öncelikle şapkalı harflerle alakalı bir kalkma durumu söz konusu değil. Yine ilgili kelimelerde şapka kullanmaya devam.

      Kurum ve kuruluşların sonuna gelen ekler kesme işaretiyle ayrılmaz. Ancak “Aslı Yayınevini”ni bu tarz bir özel durum kapsamında değerlendirmemek gerek diye düşünüyorum. Çünkü bu bir özel ad. Özel adların sonuna gelen ekler kesme işareti ile ayrılmalı.

      Ali dünya klasiklerini okumayı severdi. Özellikle Aslı Yayınevi’nden çevirilerini okurdu.

      Bu şekilde yazım daha doğru.

  32. Berkay avatarı
    Berkay

    Merhaba
    Metin içerisinde sayıların kullanımı doğrultusunda net bir ayrım söz konusu mu yoksa yazarın inisiyatif kullanmasına izin verilecek hareket alanı var mı?
    Mesela,

    Bu hesabı tercih eden insanlardan yüzde kırk sekizi gayet yeterli düzeydedir.

    Bu kitap ikinci baskıyı gördü ve iki bin üç yüz dört adet sattı.

    Yeni ayın yirmi sekizi çok önemli bir gün.

    yukarıdaki örneklerde “yüzde kırk sekiz”, “ikinci baskı”, “iki bin üç yüz dört”, “ayın yirmi sekizi” gibi ifadeleri roman metinlerinde kullanma konusunda sizin görüşünüz nedir? Bunları tercih etmem kat’i suretle yanlış sayılır mı?

    1. Kadim Gültekin avatarı
      Kadim Gültekin

      Merhaba, sayı yerine metin kullanmanız doğru olandır. Örnek olarak yazdıklarınız doğru yazım biçimleri…

      1. Berkay avatarı
        Berkay

        Cevabınız için teşekkür ederim. Metnimizin içinde belirli bir gün dolayısıyla tarih olduğunda sayı kullanmanın daha doğru olduğunu düşünüyorum.

        Kitap 24 Temmuz’da raflarda yerini aldı. Özellikle 14 Ağustos Cumartesi günü hayli satıldı.

        Yukarıdaki “24” ve “14” sayıları yerine de metin mi kullanmalıyım? Metin kullanılması bir yanlış olarak değerlendirilir mi? Metin kullandığım takdirde mevcut cümlenin büyük harf durumu nasıl olmalı?

        Kitap yirmi dört temmuzda raflarda yerini aldı. Özellikle on dört ağustos cumartesi günü hayli satıldı. >>>> Bu kullanımın yanlış olduğunu düşünüyorum.

        Açıkçası internet üzerinde çok sağlıklı kaynaklar bulmak oldukça zor. O yüzden belirli araştırmalar doğrultusunda edindiğim fikirlerden emin olmak ayrıca sizin düşüncelerinizi de öğrenmek için buraya yazıyorum. Yeniden teşekkür ederim.

        1. Kadim Gültekin avatarı
          Kadim Gültekin

          Doğrudan tarih belirtiyorsanız elbette sayı ile yazılır.

          Yeni ayın yirmi sekizi çok önemli bir gün.

          28 Ocak çok önemli bir gün.

          Bu ikisini birbirinden farklı değerlendirmek gerek.

  33. Berkay avatarı
    Berkay

    Yanıtınız için teşekkürler, çok yardımcı oldunuz. Hocam ayrıca eserlerde yazım anlamında hangi kaynağı rehber edinmemizi önerirsiniz. Mesela
    “Öz güven” TDK ayrı yazmış. Ancak psikoloji temalı kitaplarda bitişik yazılabileceğine dair bazı sitelerde geçen ibareler var. Sanıyorum dil derneği bitişik yazmış. Bunun gibi durumlarda ne yapmamanızı önerirsiniz?

    1. Kadim Gültekin avatarı
      Kadim Gültekin

      Bunun gibi durumlarda genel kuralları uygularım. Özgüven birleşik yazılır. TDK ayrı demiş olabilir ama bir teamül gibi düşünmek lazım. Ben birleşik yazarım…

  34. Merdane avatarı
    Merdane

    Merhaba,
    Romanların içerisindeki düz metinlerde ve özellikle konuşmalarda soru anlamı taşımayan cümlelerin sonuna ne koymamızı önerirsiniz, bir kurala tabi miyiz?

    “Herkes gibi aslında… Basketbol oynamak beni çok mutlu ediyor. Basketbol oynamak kimi mutlu etmez ki!”

    Sanırım eğer genel bir kural uygulaması söz konusu olacaksa ünlem yerine soru işareti gelmeli peki siz nasıl yorumlarsınız. Ayrıca bazı tamamlanmış cümlelerin sonuna üç nokta yine de konulabilir mi ?

    1. Kadim Gültekin avatarı
      Kadim Gültekin

      “Herkes gibi aslında… Basketbol oynamak beni çok mutlu ediyor. Basketbol oynamak kimi mutlu etmez ki…”

      Soru işareti veya ünlemle bitirmek doğru olmayacaktır. En uygunu üç nokta kullanmak. Ya da en azından benim tercihim bu olurdu.

  35. Zeynep avatarı
    Zeynep

    Hocam yukarıda da bahsi geçmiş. İkilemde kaldığımız yazımlarda Dil Derneğinin kılavuzunu mu yoksa Türk Dil Kurumunu mu önerirsiniz?
    mesela

    iş birliği, iş bölümü, öz geçmiş, öz eleştri >> TDK

    işbirliği, işbölümü, özgeçmiş, özeleştri >> Dil Derneği

    bu kelimeler özelinde tercihinizi ve bu konu hakkında genel kanınızı paylaşır mısınız?

    1. Kadim Gültekin avatarı
      Kadim Gültekin

      Benim tercihim : işbirliği, işbölümü, özgeçmiş, özeleştri >> Dil Derneği

  36. Muhammed avatarı
    Muhammed

    Merhabalar bir soru soracağım. Yardım ederseniz çok sevinirim.
    Ben diyalogları ,dedi söyledi yaptı şeklinde kullanmıyorum genelde. Bu kelimeler beni yoruyor.

    Mesela:
    1) “Buraya girmeniz imkansız,” dedi polis memuru
    2)Polis memuru cevap verdi: “Buraya girmeniz imkansız.”

    2. şekli kullanmayı daha çok seviyorum. Bu kullanım doğru olur mu acaba?

    Son olarak ben tırnaklı cümlelerle anlatı cümleleri yan yana kullanmayı sevmiyorum.Genellikle tırnak cümlelerini paragraf başı yapıyorum sorun olur mu acaba? Şimdiden çok teşekkürler.

    1. Kadim Gültekin avatarı
      Kadim Gültekin

      2)Polis memuru cevap verdi: “Buraya girmeniz imkansız.”

      Bu da doğru bir yazım biçimidir. Ancak sürekli böyle yazmanız okumayı zorlaştırır. Farklı şekillerde harmanlamanız gerekir.

      Konuşma cümleleri ile olay-durum anlatılarını paragrafla ayırmanızda herhangi bir sorun bulunmamaktadır.

      1. Muhammed avatarı
        Muhammed

        Cümlelerim sürekli böyle devam etmiyor tabii. Sadece bazen dedi, diye seslendi gibi tekrarlardan kurtulmak istiyorum. Böyle olunca da , bazen hangi noktalama işaretini kullanacağımdan emin olamıyorum.

        1) Kemal, öfkeliydi. Aniden bağırdı. “Kes sesini!”
        2) Kemal, öfkeliydi. Aniden bağırdı: “Kes sesini!”

        1) Gözlerine bakarak konuştu. “Seni çok özledim.”
        2) Gözlerine bakarak konuştu: “Seni çok özledim.

        Bu gibi durumlarda sizce nokta kullanmak mı doğru yoksa iki nokta mı? Yani 1. cümleler mi ikinci cümleler mi? Son olarak, eğer iki nokta kullanılacaksa, bunun paragraf başı mı olması gerekir. Çok teşekkür ederim cevabınız için.

        1. Kadim Gültekin avatarı
          Kadim Gültekin

          İkisi de doğrudur. Her ikisinde de paragraftan sonra başlatabilirsiniz. Ancak ben 1. kullanımı tercih ederim.

          1. Muhammed avatarı
            Muhammed

            Çok teşekkür ederim. Saygılar.

  37. Muhammed avatarı
    Muhammed

    Sevgili hocam, acaba kitapların telif süreci hakkında fikirlerinizi yazabilir misiniz?
    Bir kitabın bizim olduğunu kanıtlamak için ne yapmamız gerekir? Yayın evine gitmeden önce ve gittikten sonra bu konuda neler yapmalıyız? Kitapları noterde onaylatmak mı gerekir? Bazıları kitapların çıktısını kendimize posta olarak göndermemiz gerektiğini söylüyor. Ortada birçok yorum var ve aydınlatıcı değiller ne yazık ki. Bu konuda yardımcı olabilirseniz çok mutlu olacağım.

    1. Kadim Gültekin avatarı
      Kadim Gültekin

      Merhaba noter onayına açıkçası gerek yok. Yazdığınız eseri her aşamasında kendinize eposta olarak gönderin. Başladınız 10 sayfa yazdınız eposta gönderin. Bu şekilde hem bilgisayarınız çökse de eseriniz kaybolmaz hem de olası bir telif durumunda bu kayıtları delil olarak sunabilirsiniz…

      1. Muhammed avatarı
        Muhammed

        Teşekkür ederim hocam. Peki garanti olsun diye noteri düşünürsek noter her sayfayı ayrı ayrı mı onaylıyor? Ayrıca yayınevine vermeden önce yapmamız gereken farklı bir şey yok mu sizce ?

        1. Kadim Gültekin avatarı
          Kadim Gültekin

          Noter her sayfayı ayrı ayrı onaylar ve bir kitap için bu epey maliyetli bir yöntem. Yayınevine göndermeden önce yapmanız gereken bir şey yok. Kitaplarda telif hırsızlığı çok düşük bir olasılık; ancak elinizdeki elektronik posta kayıtları bu eserin size ait olduğunu ispatlamak için yeterli olacaktır…

          1. Muhammed avatarı
            Muhammed

            Çok teşekkürler hocam. Ben biraz fazla soru sordum ama eminim bu sorular birçok adayın aklındaki sorulardır. Ayrı ayrı sorduğum için çok üzgünüm ama şimdi aklıma gelen bir şey var.

            Yayın evleriyle iki türde anlaşmanın yapıldığını duydum. İlki yüzdelik anlaşma, ikincisi ise telif hakkıyla yapılan anlaşma. Tabi konuyu çok iyi bilmiyorum. Araştırmalarım sonucunda da kayda değer bir kaynak bulamadım maalesef. Dil bilgisi kurallarının biraz dışına çıktığımın farkındayım ama siz bir yazar olarak bu süreç hakkında neler söyleyebilirsiniz acaba?

          2. Kadim Gültekin avatarı
            Kadim Gültekin

            Kusura bakmayın, yoğunluk sebebiyle geri dönüş yapamadım.

            Birkaç farklı kitap yayınlatma hususu var. Bunlardan birisi destekli yayıncılık. Kitabınızın baskı ücretini ödemeniz durumunda, yayınevi de uygun görürse kitabınız basılır. Baskı ücretini siz ödediğiniz için kitap gelirlerinin %30-50 arası size verilir. Ya da 1000 adet baskıda 300-500 kitap doğrudan size gönderilir.

            Bir diğeri telif bazlı yayınlama. Yayınevi dosyanızı beğendiği takdirde sizden herhangi bir ücret talep etmeden kitabınızı basar ve satış gelirlerinin %5-15 arasını size verir. Tanınmış yazarlarda bu oran %35’e kadar çıkabiliyor. Ama bu normalde çok uçuk bir oran.

            Bir de şimdi doğrudan yayıncılık diye bir şey çıktı. Kitapyurdu uyguluyor bunu. KDY (Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık) markası altında kitabınızı basıyor ancak kitap tek seferde basılıp piyasaya dağıtılmıyor. Kitapyurdu üzerinden sipariş gelince sipariş miktarı kadar (1 adet dahi olsa) basıyorlar ve gönderiyorlar. Satış gelirinin ne kadarı sizin bilmiyorum…

            Bu konu üzerine belki daha sonra uzun bir yazı yazarım.

            İyi çalışmalar dilerim.

  38. Muhammed avatarı
    Muhammed

    Çok teşekkür ederim hocam. İyi ki varsınız.

  39. Muhammed avatarı
    Muhammed

    Hocam merhabalar. Yine ben 🙂

    Kapıda duran adam dışında, dört adamı daha vardı. Dışarıdaki sekiz adamı ise çoktan ayrılmıştı.
    Kapıda duran adam dışında, 4 adamı daha vardı. Dışarıdaki 8 adamı ise çoktan ayrılmıştı.

    Yukarıda, metin ve sayı soruları sorulmuş. Siz de tarih dışında metin tercih ettiğinizi söylemişsiniz hocam. Peki ikinci kullanım kesinlikle yanlış mıdır? Metin ve sayı arasındaki kullanım farklarını biraz açma imkanınız var mıdır acaba? Şimdiden teşekkür ederim.

    1. Kadim Gültekin avatarı
      Kadim Gültekin

      Merhaba, metin yerine sayı kullanmanıza yanlış diyemem. Ama edebi bir eserde uygun bir kullanım da değildir. Akademik bir çalışmada sayı kullanımı daha uygun olacaktır. Örneğin: “1220 kişi söz konusu çalışmaya katıldı.”

      Fakat edebi eserlerde genellikle metin kullanılır ve bu daha okunur ve kitabın ruhuna uygundur.

      1. Muhammed avatarı
        Muhammed

        Saat 11’de görüşmek üzere.
        Saat 16.04’ü gösteriyordu.
        Bu akşam 11’de toplantı var.
        357 numaralı denek kaçtı.
        O 34 yaşında.
        Onun yüzüğün değeri 10 Milyon Dolar.

        Anladım Hocam. Sadece bu örnekler bana istisna gibi geliyor. Benimki edebi bir eser ama bu örneklerde metin kullanmak biraz tuhaf geliyor. Sizce hepsinde metin mi kullanmalıyım?

        1. Kadim Gültekin avatarı
          Kadim Gültekin

          Bu tarz örneklerde sayı olmalı. Aslında cümlenin yapısı hangisini kullanmanız noktasında fikir veriyor.

          Kapıda 4 adamı duruyordu, cümlesinde metin kullanmak gerekirken, 357 numaralı denek kaçtı, cümlesinde sayı kullanmak en doğrusu.

          1. Muhammed avatarı
            Muhammed

            Çok teşekkür ederim Kadim Bey.

  40. Can avatarı
    Can

    Merhaba iyi günler diliyorum. Benim sormak istediğim önemli bir konu aslında. Bir yazar olarak fikrinizi almak istiyorum. Şöyle ki benim romanımda birçok karakter var. Her karakterin başından farklı olaylar geçiyor bazen de bir şekilde yolları kesişiyor. Bu durum romanı bölümlere ayırabilmemi zorlaştırıyor. Şöyle örnek vereyim:
    Bölüm 1
    Beş sayfa boyunca A karakterinin yaşadıkları
    Bölüm 2
    Yarım sayfa boyunca B karakterinin A’dan bağımsız ve bu sıralamada anlatılması gereken eylemleri
    Bölüm 3
    C karakterinin yaşadıkları

    Şimdi burada benim sorunum 2. bölüm çünkü bu bölümde B karakteri için çok şey anlatmadığımdan bölüm yarım sayfa bazen de yarım sayfadan az tutuyor. B karakterinin yaşadıklarını bu sıralamada anlatmam gerekiyor. Yaşadıkları çok yer tutmadığından B karakterinin yaşadıklarını 1. bölüme geçirmek istedim ama biraz alakasız duruyor açıkçası çünkü A karakteriyle pek ilgisi yok bu bölümün. Bu konuda ne önerirsiniz? B karakteri için ne yapmalıyım? Ayrıca Bölümlere ayırma konusunda neler söyleyebilirsiniz?

    1. Kadim Gültekin avatarı
      Kadim Gültekin

      Her karakter için ayrı bölümler yazmak daha doğru. Kısa da olsa B karakteri ayrı bir bölüm olmalı…

  41. Mehmet Ali Doğan avatarı
    Mehmet Ali Doğan

    Ünlem , üç nokta ve soru işareti sonrası nokta gibi tercihe bağlı olarak büyük harfle de başlasak olmuyor mu?
    Kadın, “Sana bunun bedelini ödeteceğim!” diye bağırdı.
    Kadın, “Sana bunun bedelini ödeteceğim!” Diye bağırdı.

    1. Kadim Gültekin avatarı
      Kadim Gültekin

      Küçük harfle başlanması doğru olandır…

  42. Mehmet Ali Doğan avatarı
    Mehmet Ali Doğan

    Çok teşekkür ederim. Diyaloglarda Noktalama İşaretlerinin Kullanımı konusu çok işime yaradı.

  43. feyza avatarı
    feyza

    Hocam iyi günler.
    Yazılarımda bu şekilde bir kullanım daha önce hiç yapmadım ancak merak ediyorum. İlk cümledeki ”ve,” kısmı doğru mudur? Bu sorum ‘ama’, ‘ancak’ vb. için de geçerli.
    Ayrıca tek bir paragrafta sıraladığım bu kısa diyalog metodu doğru mudur? Bunu her zaman yapmıyorum ama arada tek bir paragrafta topladığım diyaloglar oluyor. Şimdiden çok teşekkür ederim. Sağlıcakla kalın.

    Başını kaldırmadan, gözlerini bana sabitledi ve, ”O buraya gelmeyecek, rahat olabilirsin,” dedi. Kaşıkla önümdeki çorbayı karıştırırken, ”Beni ilgilendirmiyor,” diye karşılık verdiğimi duyunca, sinirlenir gibi oldu. Konuşurken sesi titriyordu. ”Merak etme diye söyledim.”

    1. Kadim Gültekin avatarı
      Kadim Gültekin

      Merhaba ve, veya gibi kelimelerden sonra virgül kullanmamak gerekir. Bir de yerinizde olsam bu konuşmayı şu şekilde bölerdim.

      Başını kaldırmadan, gözlerini bana sabitledi ve “O buraya gelmeyecek, rahat olabilirsin,” dedi.
      Kaşıkla önümdeki çorbayı karıştırırken, “Beni ilgilendirmiyor,” diye karşılık verdiğimi duyunca, sinirlenir gibi oldu.
      “Merak etme diye söyledim.” Konuşurken sesi titriyordu.

  44. Berkay Büyükekiz avatarı
    Berkay Büyükekiz

    Hocam size sormam gereken bazı uzun sorular var instagramdan yazdım geri dönüş yaparsanız çok mutlu olurum teşekkürler 🙂 @nitta_berkay (instagram)

  45. Sena avatarı
    Sena

    Merhaba basit bir soru olacak ancak metin içinde karşılıklı diyaloglarda kendi kısmımızı nasıl yazmalıyız? Örnek vermem gerekirse:

    >> “Biliyorum.” dedim.
    >> “Biliyorum,” dedim.
    >> “Biliyorum” dedim.
    >> ‘Biliyorum. ‘ dedim

    gibi örneklerden hangisini kullanmalıyız? Kendi söylevimizde tek tırnak mı yoksa çift tırnak mı daha uygundur ya da noktalama işareti kullanmalı mıyız? Şimdiden teşekkür ederim, esenlikler dilerim.

    1. Kadim Gültekin avatarı
      Kadim Gültekin

      “Biliyorum,” dedim.

      Bu şekilde kullanınız.

  46. Ayşegül avatarı

    O anki tek düşüncesi,”Şimdi zamanımı sadece kendime ve kendimi geliştirmeye adamalıyım.”Olmalı.
    Iyi günler ,bu kullanım doğru mudur?

    1. Kadim Gültekin avatarı
      Kadim Gültekin

      O anki tek düşüncesi, ‘Şimdi zamanımı sadece kendime ve kendimi geliştirmeye adamalıyım,’ olmalı.

      İç monologlarda tek tırnak kullanabilirsiniz.

  47. Nisa Tatlı avatarı
    Nisa Tatlı

    Merhabalar,
    Rengarenk paketleriyle “Beni al.” diye bağıran hediyelik eşyalar cümlesinse Beni al’dan önce noktalama işareti kullanmalı mıyım?
    Bir de nokta koydum sonuna doğru mu acaba yanitlarsaniz sevirinim

    1. Kadim Gültekin avatarı
      Kadim Gültekin

      Rengarenk paketleriyle, “Beni al!” diye bağıran hediyelik eşyalar

      Bu şekilde kullanabilirsiniz.

  48. Ahmet avatarı
    Ahmet

    Merhaba. Peki tırnak işareti cümle sonuna gelirse, çift tırnaktan sonra nokta gelir mi?

    1. Kadim Gültekin avatarı
      Kadim Gültekin

      Çift tırnaktan sonra nokta kullanılmaz.

      1. Ahmet avatarı
        Ahmet

        Alıntılanan cümlede bazen denk geliyorum. Örneğin,

        Şair diyor ki “Bu böyle olmaz”. Buradaki nokta yanlış öyleyse?

  49. Muhammed avatarı
    Muhammed

    Hocam selamlar. Uzun süredir çok zorlandığım araştırmalarıma rağmen çözemediğim bir durumu sizinle paylaşmak istiyorum. Yardımcı olursanız çok büyük bir problemi ortadan kaldırıp kısa sürede kitabı bitireceğim.

    Benim fantastik tarzda, elliden fazla karakterin olduğu bir kitabım var. Bu karakterlerden on tanesi ana karakter ve her biri oldukça önemli. Kitabın başında A karakterini anlatmaya başladım ve sayfalar ilerledikçe A karakterim, diğer dokuz karakterle bağlantı kurmaya başlıyor. Karakterlerin her birinin ayrı ayrı anlatmadım. Onları bağlantılı şekilde sayfalar ilerledikçe tanıttım. Daha sonra, onların hikayeleri ortaya çıkmaya başladı. Şimdi soruma gelecek olursam, sizce bu şekilde etkileşimli olarak mı devam etmeliyim yoksa her karakteri ayrı ayrı bağlantısız olarak mı tanıtmalıyım?

    İkinci sorum ise şu. Ben anlatımımda, üçüncü kişi ve her şeyi bilen perspektif kullanıyorum. Kitabın, bu anlatımı gerektirdiğini düşünüyorum. Böyle olunca da, olayları bir film gibi düşünüyorum. Olaylar film gibi geçince, bir bölümde sadece bir kişinin gözünden bakamıyorum. Yani bakış açım ve kimin gözünden anlattığım değişiyor anlatımda.Mesela şöyle,

    A karakteri B karakterine saldırıya hazırlanıyor. B karakterinin evini izliyor ve oradaki ortam anlatılıyor. Bunlar A karakterinin gözünden anlatılırken, A karakteri C karakterini telefondan arayınca kameram değişiyor. Bu kez C karakteri ile D karakteri arasında bir diyalog oluşuyor. Bu diyalog da A karakterinin gözünden anlatılıyor.

    Durum böyle olunca da, bir bölümde birkaç bakış açısı kullanmak zorunda kalıyorum ve kameram değişiyor. Olay örgüsünün, bu şekilde ilerlemesi gerekiyor. Biraz uzun bir soru olduğunun farkındayım ama uzun bir süredir buna açıklık getirmeye çalışıyorum. Çok fazla ana karakter kullanmanın dezavantajlarını yaşıyorum sanırım. Bana yardımcı olur musunuz? Bu konuda bir tavsiyeniz ıolur mu acaba hocam?

    1. Kadim Gültekin avatarı
      Kadim Gültekin

      Merhaba, sorularınıza aslında yanıtı da kendiniz vermişsiniz. İlerleme yönteminiz doğru görünüyor. Elbette farklı alternatifler olabilir, ancak üçüncü kişinin ağzından anlattığınızda haliyle alanınız da biraz daralıyor. Tek tek her karakterin özeline girmek bir seçenek olmakla birlikte riskli; okuyucuyu sıkmadan ve ana olay örgüsünden sapmadan bunu yapman gerekiyor.

      Anlattığınız kadarıyla olay akışı gayet makul. Bu şekilde devam etmeni ve Stephen King’in Gece Yarısını Dört Geçe kitabındaki Umacılar kısa romanını okumanı tavsiye ederim. İyi çalışmalar 🙂

      1. Muhammed avatarı
        Muhammed

        Çok teşekkür ederim. Kitabı okuyacağım. Öneriniz sanırım her şeyi bilen üçüncü kişi perspektifi olmalı öyle değil mi? Son bir sorum var 🙂 Birçok otorite aynı bölümde birden fazla bakış açısı kullanılmaması gerektiğini söylüyor. Bu her şeyi bilen bakış açısıyla yapılan anlatımlarda da geçerli mi acaba? Emin olamadığım tek konu sınırlı mı olmalı bakış açım yoksa sınırsız mı?

        1. Kadim Gültekin avatarı
          Kadim Gültekin

          Üçüncü kişi anlatımını kullanmaya devam edebilirsin. Ancak karakterleri bölüm bölüm anlatmanda fayda var. Aynı bölümde bakış açısı değişecekse bile bunu soluk bir geçişle yapman gerekir. Yani pat diye diğer karaktere geçmek yerine olay örgüsüne yedirerek yapmalısın.

          Aslında Zaman Oyunları kitabıma da göz atmanı öneririm. Çok karakterli bir roman olmasa bile, birkaç karakter üzerinde dönüp duran bir anlatımı var. Ve bu anlatım zaman zaman birinci kişinin bazen de üçüncü kişinin ağzından gerçekleşiyor. Biraz daha farklı bir teknik denedim. Bir okur olarak bu tekniğin başarılı olmadığına karar vermek de sana düşüyor tabii 🙂

          1. Muhammed avatarı
            Muhammed

            Teşekkür ederim hocam. Örnekler bakış açımı değiştirecektir. Deneyeceğim 🙂

  50. Talip KAZGI avatarı
    Talip KAZGI

    Sayın Hocam, bir edite çalışması yapıyorum. Kafama takılan bir iki husu var.Bilgi verirseniz sevinirim.
    1- arkadaş konuşma metnini konuşma çizgisi başlatmış ve arkasından Dedi kelimesi büyük harfle başlatmış,
    – Ayşe dün bize geldi.Dedi ya da;

    ….
    Dedi,yoluna devam etti gibi.
    Bir paragraf konuşma anlatıp en sonunda, Dedi, kelimesini başka bir satırdan devam ediyor.Doğru mudur?
    2-Aydın Mahallesi derken ‘Mahallesi’ büyük harfle mi başlamalı?
    Aydın Mahallesi’nden başka bir sokağa bir sokağa yöneldiler,cümlesindeki mahalleyi (,) ile ayırmak doğru mudur?
    3-Türk Hava Kuvvetlerinin, derken Kuvvetleri’nin mi olmalı ya da yazdığımız şekil daha mı doğrudur.
    4- Adana’nın, Adanalı,Adana’dan,Adana’ya,Adanalıyız… kelimelerinin bu şekilde yazılımlarında yanlışlık var mıdır?
    5- Cümle içerisinde farklılık belirten bir kelime için italik yazı ile belirtilebilir diyorsunuz. Tırnak içerisinde de belirtilebilir diyorsunuz. Tırnak içinde belirtilirken tek tırnak mı daha uygun olur, çift tırnak mı? ayrıca tırnak içerisine alınan tek kelimelik bir şey olsa dahi mutlaka büyük harfle başlamalı mıdır?
    Sizi ilgiyle izliyor,dğerli katkılarınız için teşekkür ediyoruz.

    1. Kadim Gültekin avatarı
      Kadim Gültekin

      Merhaba, sırasıyla cevaplarım:

      1) – Ayşe dün bize geldi, dedi.
      2) Aydın Mahallesi (özel isim olduğu için büyük harfle)
      3) Türk Hava Kuvvetlerinin (Kurum ve kuruluş adlarının sonuna gelen ekler kesme işareti ile ayrılmaz)
      4) Adana’nın, Adanalı ,Adana’dan, Adana’ya, Adanalıyız (bu yazım şekilleri doğrudur)
      5) İtalik ya da tek tırnakla belirtebilirsiniz. Tırnak içine aldığınız metni büyük harfle başlatmanız gerekmez.

  51. Talip avatarı
    Talip

    Adana Seyhan Tozluklu Mahallesinde doğmuştur..Cümlesindeki yer adlarına hangi noktalama konulmalıdır?
    Cankurtran ortaokulundan,ya da Mehmet Cankuş ilkokulundan mezun oldu, Cerrahpaşa Tıp Fakültesinden mezun oldu…gibi cümlelerde okulları yukarıdan virgülle ayırmak gerekli midir? Ben ayırmıyorum normalde.

    1. Kadim Gültekin avatarı
      Kadim Gültekin

      1) Adana Seyhan Tozluklu Mahallesi’nde
      2) Mehmet Cankuş İlkokulundan
      3) Cerrahpaşa Tıp Fakültesinden

  52. Talip avatarı
    Talip

    Ahmet de, Ayşe’ninde mi? nasıl olmalıdır. Ahmet’de mi doğrusudur, Kemalgiller’in mi olmalı,Kemal’gillerin mi.
    Bir başka konu,birisinden bahderken “o” harfi büyük yazılır ayrılır mı.? Örneğin ; O’nu çok iyi tanıyorum. Özledik O’nu..olabilir mi?

    1. Kadim Gültekin avatarı
      Kadim Gültekin

      1) Ahmet de, Ayşe’nin de
      2) Kemalgillerin
      3) ‘O’ kelimesi kesme işareti ile ayrılmaz. (Onun, onun, Onu, onu) (Cümlenin başında ya da içerisinde yazmanıza göre büyük-küçük harf hususu değişiklik gösterir)

  53. Talip avatarı
    Talip

    Değerli katkılarınız için teşekkür ediyorum hocam.

  54. Işınsu avatarı

    Merhaba.

    Ben de bazı notlar eklemek isterim. 20 yıllık gazeteciyim. Gazetelerdeki imla kullanımı ile edebi yazılardaki imla kullanımları farklı. Tabi bu durum tüm imlalar için geçerli değil. Gazetelerde farklı olmasının bazı sebepleri var. Gazeteler günlük hazırlandığından ve hızlı olmak önemli olduğundan muhabirler, redaktörler ve sayfa editörleri mümkün olduğunca az, öz sözcük kullanırlar. Bu noktalamalar için de geçerli. Aslında bu durum, sektörde eskiden gelen bir gelenek. Çünkü eskiden gazetelerde “dizgi” diye bir bölüm vardı. Bu bölüm, gazetede gördüğünüz yazıların her bir kelimesini oluşturan her harfi tek tek kalıba dizer ve o kalıp alınır ve sayfa uygun fotoğraflarla fotoğraflandırıldıktan sonra tekrar alınan kalıp matbaaya gönderilir ve sonrasında gazete sayfalarına basılırdı. O yüzden ne kadar az harf ve noktalama o kadar hızlı dizgi demekti. Günümüzde harfleri dizmek zor değil. Sonuçta bilgisayarda yazıyoruz ve aynı yazıyı anında sayfa sekreterine (sayfayı çatan yani fotoğrafını, yazısını yerlerine koyan kişi) online gönderebiliyoruz. Ama az noktalama kullanımı geleneği gazetelerde günümüzde de devam ediyor. Bir örnekle bitirelim. (Aşağıdaki metin tamamen hayalidir. Böyle bir olay yaşanmamıştır. Sadece bir haberin, bir bölümünden alıntı gibi yazmak istedim.)

    BEYLİKDÜZÜ ABC YÜZÜNDEN ÇUKURKENTE DÖNDÜ
    ….
    Adnan Kahveci Mahallesi’nde yaşayan Ayşe Pekcanlı ise söz konusu telekom firması tarafından evinin önünde açılan çukurun aylardır kapatılmadığını ileri sürdü. Pekcanlı, “Bu çukur açıldığından beri evimize güçlükle girer olduk. Bir komşum takılarak bu çukura düştü, ayağını incitti” dedi.
    Pekcanlı çukurun kapatılması için defalarca belediyeye gittiklerini ancak bir yanıt alamadıklarını belirterek şöyle konuştu: “Bize ‘ABC Telekom Firması’nın bu çukuru kapatacağını söylediler. Aylardır bekliyoruz, ne gelen var ne giden. Ne yapacağımızı bilmiyoruz. Kime gideceğimizi şaşırdık. Dava mı açalım?”
    Beylikdüzü’nün Beykent Mahallesi’nde de durum farklı değil. Halil Erbaş dükkanının önündeki iki çukuru göstererek “Bıktık kardeşim! Kime gitsek “ABC Telekom kapatacak” diyor. Ama biz bu ABC Telekom’a ulaşamıyoruz. Birileri artık sesimizi duysun” ifadelerini kullandı.

    Bu kadar yazıyı yazmamın sebebi şu; gördüğünüz gibi tırnak içi ifadelerin sonunda, cümle devam edecekse noktalama yok. Cümle bitmemişse yani devam ediyorsa sadece tırnağı kapatıp yolumuza devam ediyoruz. Ama eğer tırnağı iki noktadan sonra kullandıysak o zaman kapatmadan önce hangi noktalama geliyorsa onu kullanıyoruz.

    1. Kadim Gültekin avatarı
      Kadim Gültekin

      Çok güzel bir yorum olmuş, bilgilerinizi paylaştığınız için teşekkürler:)

    2. Aykut Cemal avatarı
      Aykut Cemal

      Aslında sadece bir soru sormak için girmiştim. Sormak istediğim konuyla bir alakası yok. Sadece, zorunda olmadığınız halde, üşenmeden bilgilendirmek uğruna yazdığınız satırları tek tek okudum. Bilgi, bilgidir.
      Oha bir saniye! Hahaha.
      Yahu buraya girdim. Çünkü yazmaya çalıştığım kitabımda tıkanıklık yaşadım. Ama şu an o kadar mutlu oldum ki anlatamam. Işınsu Hanım, sayenizde nasıl devam edebileceğimi biliyorum. Tabi ki de, sizden edindiğim bilgi ile hatasız yazılmış bir uydurma gazete ilanıyla devam edeceğim.
      Teşekkür ederim;
      bilgilendirdiğiniz konu için,
      yazmaya geri döneceğim için ve en önemlisi,
      koşulsuz yardım düşüncesinde olduğunuz için,
      Cümleten sağlıklı günler. 🙂

  55. Özlem avatarı
    Özlem

    Merhaba Kadim Bey,
    Acaba bir öyküye diyalog yazarken şu kullanımlar doğru mudur? Şimdiden çok teşekkür ediyorum.

    Ali öfkeyle bağırdı: “Teker teker gelin!”
    Ahmet ona şunları söyledi: “Aslında kirlenmiş olan bizler değiliz, tüm dünya…”

    1. Kadim Gültekin avatarı
      Kadim Gültekin

      Bu kullanım doğru olmakla birlikte, çok sık kullanılmasını tavsiye etmem.

      “Teker teker gelin!” diye bağırdı Ali, öfkeyle.
      “Aslında kirlenmiş olan bizler değiliz, tüm dünya…” dedi Ahmet.

      Bu tarz kullanımlar daha okunaklıdır ve okuma ritmini bozmaz. Ama sizin bahsettiğiniz okuma ritmini bozabilir ve uygun yerde nadiren kullanılmalıdır.

  56. Mehmet Aydın avatarı
    Mehmet Aydın

    Merhaba Kadim Bey,
    Diye ve deyip sözcükleri kafamı karıştırıyor, aşağıdaki kullanımlar doğru mudur? Teşekkür ederim.

    1- Hiç düşünmeden “Hayır,” diye yanıtladı.
    2- Allah’a hiç durmadan “Onu kötülüklerden koru,” diye dua ederdi.
    3- “Kendine iyi bak,” deyip telefonu kapattı.

    1. Kadim Gültekin avatarı
      Kadim Gültekin

      Ufak bir virgül eksikliği hariç doğru:

      1- Hiç düşünmeden, “Hayır,” diye yanıtladı.
      2- Allah’a hiç durmadan, “Onu kötülüklerden koru,” diye dua ederdi.
      3- “Kendine iyi bak,” deyip telefonu kapattı.

  57. Mehmet avatarı
    Mehmet

    Merhaba Kadim Bey, TDK’dan daha çok faydalı olduğunuz için öncelikle teşekkürler. Kafama takılan bir şey var. Diyaloglardan önce virgül koyulmalı mı koyulmamalı mı? Örnek verecek olursam:

    Benim o hâlimi görünce, “Bir yere mi gitmeye çalışıyorsun?” dedi.

    Burada tırnaktan önce yer alan virgül doğru bir kullanım mıdır?
    Kafamı karıştıran nokta şu: Bu virgül ne işe yarıyor? Zarf-fiil görevli sözcüklerden sonra virgül gelmediğini bildiğimden koyup koymamakta kararsız kalıyorum. Örneğin diyalog değil de farklı devam etseydi şöyle olacaktı:

    Benim o hâlimi görünce yardım etti.

    1. Mehmet avatarı
      Mehmet

      Zarf-fiil değil de başka bir kullanım üzerinden örnek vereceğim:

      Ben öyle diyince kardeşim de “Tamam, gidelim o zaman,” dedi.

      Bu cümlede tırnaktan önce virgül gelmesi gerekir mi?

      1. Kadim Gültekin avatarı
        Kadim Gültekin

        Burada da aynı şekilde virgül gelmesi uygun olacaktır.

    2. Kadim Gültekin avatarı
      Kadim Gültekin

      Virgül buradan okuma akışında anlık bir duraklama sağlıyor ve metni daha okunur hale getiriyor. Öte yandan görsel olarak daha temiz bir metin oluşturuyor. Şahsi fikrim budur. Ve virgül kullanımı doğrudur.

  58. Ekrem Akyol avatarı
    Ekrem Akyol

    Yanlış bilgiler mevcut. TDK’ye kullanım ne ise o geçerlidir. yayıncılara göre bir kullanım diye bir şey yok.

    1. Kadim Gültekin avatarı
      Kadim Gültekin

      Bu sizin tercihinize kalmış. TDK kurallarını uygulamayın gibi bir çağrıda bulunmuyorum. Dileyen TDK kurallarına uygun yazabilir.

  59. Aykut Cemal avatarı
    Aykut Cemal

    Merhaba. Ben diyaloglarımda günlük konuşulan dil kullanıyorum.
    Örneğin:
    Uzun zamandır görmeyi beklediği arkadaşı otobüsten indi. Yanına gelmesine bir iki adım kala seslendi.
    “Vay karşim naber ya? Kralsın ha! Façan yansın.”
    “Lan olum deme şöyle işte ya. Sevmiyom dedim.”
    “Ya ayıp ediyon ha. Sevdiğimizden diyoz be olum.”
    “Hee hee kesin öyledir.”
    Bu şekilde kullanılan dil, yayın evleri için sıkıntı oluyor mu?

    1. Kadim Gültekin avatarı
      Kadim Gültekin

      Bu dili başarılı ve eserin ruhuna uygun bir şekilde uyguladığınızda sorun teşkil etmez. Ancak risklidir, yapay gelebilir okuyucuya. Sezgin Kaymaz bu konuda başarılı yazarlardan biridir. Kitaplarına göz atmanızı tavsiye ederim.

      1. Aykut Cemal avatarı
        Aykut Cemal

        Çok teşekkür ederim Kadim Bey. Hemen gidip Sezgin Kaymaz kitaplarına bakıcam. Sağlıklı günler. 🙂

  60. nihan avatarı
    nihan

    Merhabalar, bir röportaj görüşmesini yazıya döküyorum. Alıntılı konuşma yaptığım için katılımcının konuşmasını direkt tırnak içerisinde yazıyorum ancak katılımcı konuşurken “sonra biz de dedik ki buradan gitmeliyiz” gibi ifadeler kullanıyor, “dedik ki” den sonra gelen kısmı tırnak içerisine alarak mı yazmam gerekiyor emin olamadım, fazlaca konuşma dilinde konuşuyor. teşekkürler.

    1. Kadim Gültekin avatarı
      Kadim Gültekin

      Bu tarz durumlarda çift tırnak içinde tek tırnak kullanabilirsiniz.

      “Yola koyulmuştuk ancak bir noktadan sonra nereye gideceğimize karar veremedik. Kuzeye doğru ilerlememizin doğru olacağını söylediler. Sonra biz de dedik ki, ‘Buradan gitmeliyiz.’ Nihayetinde yeniden yola düştük…”

  61. Betül avatarı
    Betül

    Merhabalar, tırnak işareti ile başlayan bir paragraftan sonra paragraf başı yapılıp sonraki paragrafın sonunda tırnak kapatılabilir mi? Yani tırnak içerisinde tekrardan paragraf başı yapılabilir mi?
    Örn: “Sonraki turnuvaya …………………………………………………………………………….. .
    İki kez mat fırsatı verdi…………………………………………………………………………………….”
    Cevaplarsanız sevinirim..

    1. Kadim Gültekin avatarı
      Kadim Gültekin

      Merhaba,

      Çok genel geçer bir kural yok bununla ilgili. Tavsiyem, aynı konuşmada paragraf başı yapıyorsanız eğer bir önceki tırnağı kapatmayın, sonraki paragrafı tırnak ile başlatın.

      “Sonraki turnuvaya ……………………………………………………………………………
      “İki kez mat fırsatı verdi…………………………………………………………
      “Turnuva sonuçlandı.”

      Verdiğiniz örnekteki gibi de yapmanız mümkün. Dediğim gibi kesin bir kural yok. Varsa da bilmiyorum açıkçası. İyi çalışmalar dilerim.

  62. Özge avatarı
    Özge

    Merhaba. Çok faydalı bir paylaşım olmuş, elinize sağlık. Sorum şu.
    1) Ekli kullanımda;
    Süleymaniye Camii’ sinde
    Süleymaniye Cami’ sinde
    Süleymaniye Camisi’ nde
    Süleymaniye camiisinde
    Süleymaniye camisinde
    Süleymaniye Cami’ nde
    Süleymaniye Camii’ nde
    Hangisi doğrudur?
    2) Ek almayınca;
    Süleymaniye Camiisi
    Süleymaniye Camisi
    Süleymaniye camisi
    Süleymaniye camiisi
    Ya da sadece Süleymaniye Cami/ Camii /cami/ camii
    Hangisi doğrudur?

    Teşekkür ederim.

    1. Kadim Gültekin avatarı
      Kadim Gültekin

      Bildiğim kadarıyla şu şekilde:

      Süleymaniye Camii
      Süleymaniye Camii’nin
      Süleymaniye Camii’sinde

  63. Özge avatarı
    Özge

    Teşekkür ederim.

  64. Mehmet ORBAY avatarı
    Mehmet ORBAY

    Verdiğiniz bilgiler için teşekkür ediyorum hocam. Roman okurken bir şey dikkatimi çekti. Bazı romanlarda – Jose Saramago, Körlük – konuşmalarda hiç tırnak veya çizgi kullanılmamış. Dümdüz yazmış gitmiş. Neden kurallara uymamışlar. Bizde kurallara uymadan yazabilir miyiz? Teşekkürler.

    1. Kadim Gültekin avatarı
      Kadim Gültekin

      Merhabalar, bu tarz deneysel yazım tarzları biraz ustalık isteyen işler. Hiç paragraf vermeden yazan veya belli bir harfi hiç kullanmadan yazan yazarlar da var. Kendi adıma söyleyeyim; beni aşan bir durum 🙂 Bence bilindik kurallarla yola devam etmekte fayda var…

  65. sureyya avatarı
    sureyya

    Merhaba Kadim Bey,
    Metin içerisindeki italik yazı, açıklama, alıntı ve konuşmalar aynı zamanda tırnak veya tek tırnak içerisine alınmaz diye bir kural var mı acaba? Örneğin, “Tarihin tanımı ile başlıyoruz; ‘tarih’ kelimesi…” cümlesinde tek tırnak içerisindeki tarih kelimesi aynı anda italik de yazılabiliyor mu? Bazen tırnak veya tek tırnak içerisinde italik yazı ile karşılaşıyoruz. Bu bir hata mıdır?

    1. Kadim Gültekin avatarı
      Kadim Gültekin

      Merhaba, bildiğim kadarıyla böyle bir kural yok. Tek tırnak içinde italik yazılması hatalıdır diyemeyiz. Fakat ya tek tırnak içinde ya da italik şeklinde kullanmanızı tavsiye ederim.

      1. sureyya avatarı
        sureyya

        Çok teşekkür ediyorum.

  66. hatiy avatarı
    hatiy

    1.Peygamber Efendimiz (Sallalahü Aleyhi ve Sellem), onun hakkında, “yeryüzünde yürüyen bir şehide bakmak isteyen Talha’ya baksın” buyurmuştur. —> burada baksın’dan sonra virgül mü koymak gerekiyor? herhangi bir yerde iki nokta kullanmak gerekiyor mu?
    mesela Peygamber Efendimiz (Sallalahü Aleyhi ve Sellem), onun hakkında: “yeryüzünde yürüyen bir şehide bakmak isteyen Talha’ya baksın,” buyurmuştur. Bu şekilde mi olmalı?

    2.Genel olarak “Sallallahü Aleyhi ve Sellem” ve “Radiyallahü Anh” gibi dini saygı belirten sözcüklerin nasıl yazılacağıyla ilgili düzgün bir açıklama yok. bu sözcükleri yazmakta sıkıntı yok ancak bu sözcüklerden önce gelen şahıslara mı ek gelecek? yoksa bunlara mı? ve bunlar ayraç içinde mi yazılmalı?
    şu şekilde daha net olur sanırım:

    A-Peygamber Efendimiz’e (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) ilk vahiy ne zaman gelmiştir?
    bu şekilde mi?
    B-Peygamber Efendimiz (Sallallahü Aleyhi ve Sellem)e ilk vahiy ne zaman gelmiştir?
    bu şekilde mi?
    C-Peygamber Efendimiz’e Sallallahü Aleyhi ve Sellem ilk vahiy ne zaman gelmiştir?
    bu şekilde mi?
    D-Peygamber Efendimiz Sallallahü Aleyhi ve Sellem’e ilk vahiy ne zaman gelmiştir?
    bu şekilde mi?

    A-Hz. Osman’ın (Radiyallahü Anh) kaç çocuğu olmuştur?
    bu şekilde mi?
    B.Hz. Osman (Radiyallahü Anh)ın kaç çocuğu olmuştur?
    bu şekilde mi?
    C.Hz. Osman’ın Radiyallahü Anh kaç çocuğu olmuştur?
    bu şekilde mi?
    D.Hz. Osman Radiyallahü Anh’ın kaç çocuğu olmuştur?
    bu şekilde mi?

    TDK’nın ayraç ile ilgili kullanımlarında şöyle bir not var: Özel veya cins isme ait ek, ayraçtan önce yazılır: Yunus Emre’nin (1240?-1320)…
    Buna göre A şıkkının doğru olduğunu düşündüm ama sizce?

    1. Kadim Gültekin avatarı
      Kadim Gültekin

      Merhaba, birinci sorunun cevabı aşağıdadır:
      1.Peygamber Efendimiz (Sallalahü Aleyhi ve Sellem), onun hakkında, “Yeryüzünde yürüyen bir şehide bakmak isteyen Talha’ya baksın,” buyurmuştur.

      İkinci sorunun cevabı ise noktalama kuralları dışında daha teknik bir konu. Dini kaynaklara bakmak lazım bunun için, açıkçası pek bir bilgim yok bu konuda.

  67. hatiy avatarı
    hatiy

    peki Peygamber Efendimiz’in mi? yoksa Peygamber Efendimizin mi?
    yani kesme işaretiyle ayırmak gerekiyor mu? bana kalırsa ayırmak gerekiyor ancak TDK’nın Boğaz Köprümüzün diyerek verdiği bir açıklama var ancak hala kafa karıştıcı.

    1. Kadim Gültekin avatarı
      Kadim Gültekin

      TDK’da şu şekilde bir bilgi var:
      “Özel adlara getirilen iyelik, durum ve bildirme ekleri kesme işaretiyle ayrılır: Kurtuluş Savaşı’nı, Atatürk’üm, Türkiye’mizin…”

      Buna göre “Peygamber Efendimiz’in” şeklinde yazmanız gerekiyor.

  68. Ezel avatarı
    Ezel

    “…Ayrıca bu işi yapabilecek yeterince potansiyeli yoktu. Bu nedenle onu yanımıza alamadık.
    “Öte yandan bizimkinden daha farklı yetenekleri olduğundan, onu Ahmet Bey’in rehberliğinde başka bir gruba gitmesini sağladık.”

    Buradaki iki konuşma cümlesinde de aynı kişi konuşuyor Kadim Bey, ancak okuduğum bazı kitaplarda bunun gibi kesintisiz konuşulan konuşmalarda bir paragraf bittiğinde eğer konuşmacı konuşmaya devam ediyorsa o paragrafın sonuna tırnak işareti konulmuyor. Diğer paragrafa geçildiğinde de o paragrafın başına konuyor ve böyle devam ediyor. Sizce bu doğru mu, yoksa sadece basım hataları olabilir mi?

    1. Kadim Gültekin avatarı
      Kadim Gültekin

      Merhaba, bu şekilde bir kullanım var, doğrudur. Uzun bir konuşmayı burada olduğu gibi paragraflara bölebilirsiniz.

  69. Sena Demir avatarı

    Merhaba, başka sitelerde bulamadığım cevapları vermişsiniz. Teşekkür ederim.
    Diyaloglarda ya da normal anlatımda özneden sonra her zaman virgül gelir mi?
    1.”Doktor, o kadar eşyaya gerek yok.”
    2. Neslihan Hanım, kapıdan çıkınca gözlerini kapadı.
    3. Ayşe, yavaşça ayağa kalktı.
    4. Ayşe, gözlerini ona dikti.
    5.”Doktor, buraya taşındığını sanıyordum.”
    6. Ela, bu duruma çok memnun oldu.
    7. ”Neslihan Sultan, beni bilirsin, çok fazla konuşmam.
    Sözde soru cümlelerinde soru işareti gelir mi?
    1. Hoş olmaz olur mu?
    2. Sen istersin de almaz mıyım?
    3.”Ne o, tatil sana işi unutturdu mu?

    1. Kadim Gültekin avatarı
      Kadim Gültekin

      Merhaba,

      1) Özneden sonra her zaman virgül kullanılmaz. Hatta mümkünse kullanmayın. Ancak anlatımı bozan bir durum söz konusuysa kullanabilirsiniz.
      2) Sözde soru cümlelerinden sonra da soru işareti kullanılır. Bu cümlelerde bir cevap beklentisi yoktur, ancak soru niteliğinde olduğu için soru işareti kullanılması gerekir.

      İyi çalışmalar dilerim.

  70. Sena Demir avatarı

    Çok teşekkür ederim, o zaman özneden sonra virgül sadece yüklemin uzak olduğu cümlelerde ve dediğiniz gibi anlatım bozuluyorsa mi kullanılır? Bir de yukarıdaki cümlelerin hiç birinde virgül kullanılmayacak mı?

    1. Kadim Gültekin avatarı
      Kadim Gültekin

      1.”Doktor, o kadar eşyaya gerek yok.”
      5.”Doktor, buraya taşındığını sanıyordum.”
      7. ”Neslihan Sultan, beni bilirsin, çok fazla konuşmam.

      Bunlarda kullanabilirsiniz.

      Hatta ben olsam ‘doktor” kelimesini sonda kullanırdım.
      ”O kadar eşyaya gerek yok doktor.”
      “Buraya taşındığını sanıyordum doktor.”

      Hatta ve hatta ‘doktor’ kelimesini hiç kullanmazdım 🙂
      ”O kadar eşyaya gerek yok.”
      “Buraya taşındığını sanıyordum.”

      1. Sena Demir avatarı

        Çok yardımcı oldunuz, teşekkür ederim. Aslına bakarsanız redaktörlük yapıyorum ve acemi yazarlar genellikle bu şekilde yazıyor. Bazen noktalama işaretlerini o kadar ilginç yazıyorlar ki nasıl düzelteceğimi bilemiyorum. Artık her isim, özne ve hitaptan sonra virgül kullanılmalıymış gibi geliyor.

  71. Sena Demir avatarı

    Merhaba, kendi kendine konuşmalarda ya da düşünme cümlelerinden terk tırnak mi kullanılmali çift tırnak mi?
    Galiba nakliyecilikten istifa edeceğim, çünkü öbür tarafta lonca taraftarı olarak kazancım daha iyi. Bu cümlede ve başka cümlelerde bağlaçtan önce virgül kullanılır mı?
    Bir de karakterin bir hareketi anlatıp ve yazıp konuşma metni yazıldığında ve den sonra virgül ya da iki nokta Kullanılma değil mi? Teşekkür ederim şimdiden.

    1. Kadim Gültekin avatarı
      Kadim Gültekin

      Tek tırnak kullanabilir veya italik olarak yazabilirsiniz monologları.

      Her bağlaçtan önce virgül kullanılır diye bir kural var mı bilmiyorum, varsa da ben uygulamıyorum. Cümlenin akışına göre karar veriyorum. Sizin verdiğiniz örnekte virgül kullanımı doğru.

      Konuşmadan önce “ve” kelimesi varsa virgül veya başka bir noktalama işareti kullanmanız gerekmiyor.

  72. Sena Demir avatarı

    Merhaba, son bir soru sormak istiyorum. 🙂 Normalde fiilimsilerden sorna soru işareti gelmez fakat fillimsiden sonra konuma geliyorsa virgül gelebilir ki ya da iki nokta mi gelmeli. Orn;
    Adam, çocuğun parlak mavi gözlerine bakıp, “Onlar hazır, ” onlar hazır diye düşündü.

  73. Talip KAZGI avatarı
    Talip KAZGI

    Kurtlar Köyü’nden aşağıya doğru yol aldık…Köyü’nden yazılımı doğru mudur?

  74. Elmas Balım avatarı

    Kadim Bey Merhaba,
    Üşenmeden tüm sorulara cevap vermişsiniz. Ne güzel bir paylaşım. Tebrikler.
    Benim sorum da şu:
    Satır sonuna denk gelen Atataürk’ten ifadesi nasıl ayrılmalı?
    Atatürk’
    ten
    Atatürk’-
    ten
    Atatür-
    k’ten

    1. Kadim Gültekin avatarı
      Kadim Gültekin

      Kusura bakmayın iş yoğunluğum nedeniyle geç dönüş yapıyorum.

      Bu durumda ayrıca kısa çizgi kullanılmaz.

      Atatürk’
      ten

      şeklindeki yazım doğrudur.

  75. burç avatarı
    burç

    Merhaba burada nasıl bir kullanım yapmalıyım? söylenen bir şey yok gibi de var gibi de yardımcı olursanız çok sevinirim 🙂 Yılın bu zamanları zeytin toplama mevsimiydi. Ailesini geçindirmesi için en azından bunu yapmalıydı, eşi öyle diyordu. Bütün yaz zaten evde yatıyordu patlıcan toplamaya da çok sıcak şekerim çıkıyor bahanesiyle gitmemişti. “Hadi” diyordu, “şimdi havalarda ısındı bahanen kalmadı artık.”

    1. Kadim Gültekin avatarı
      Kadim Gültekin

      Aslında genel itibariyle doğru. Ufak düzeltmelerle olur:

      Yılın bu zamanları zeytin toplama mevsimiydi. Ailesini geçindirmesi için en azından bunu yapmalıydı, eşi öyle diyordu.

      Bütün yaz zaten evde yatmış ve patlıcan toplamaya da çok sıcak, şekerim çıkıyor bahanesiyle gitmemişti.

      “Hadi,” diyordu, “şimdi havalarda ısındı bahanen kalmadı artık.”

  76. gecekarisi avatarı
    gecekarisi

    Diyalog yazarken soru işaretinden sonra gelen tırnak, cümlenin sonunda biraz boş duruyor gibi hissediyorum.
    Bana mı öyle geliyor, yoksa tırnağın arkasına bir de nokta koymam mı gerekiyor? Örneğin;

    a. “Şaka yapar gibi bir halim mi var?” dedi zayıf bir sesle. Öfke nöbetime hiç şaşırmamış gibiydi. “Sence ben bundan zevk mi alıyorum?”
    b. “Şaka yapar gibi bir halim mi var?” dedi zayıf bir sesle. Öfke nöbetime hiç şaşırmamış gibiydi. “Sence ben bundan zevk mi alıyorum?”.

    1. Kadim Gültekin avatarı
      Kadim Gültekin

      Tırnağın arkasına nokta koymanıza gerek yok. Ünlem, soru işareti üç nokta gibi noktalama işaretlerinin ardından tırnak kapatılır ve başka herhangi bir noktalama işareti gelmez.

  77. SEÇİL SONMEZ avatarı
    SEÇİL SONMEZ

    Merhaba,
    Sitenizi çok beğendim. Bende bir şey sorabilir miyim ?
    ”Zaman, hepimiz için çok değerli ” dediğimizde Zamandan sonra virgül koyulmalı mıdır?

    Teşekkür ederim

    1. Kadim Gültekin avatarı
      Kadim Gültekin

      Merhaba, teknik olarak virgül konulmasında bir sakınca yok. Ancak okuma akışını bozmamak adına, bu tarz cümlelerde koymamanızı tavsiye ederim. Eğer anlam kargaşası yaratan bir durum söz konusu ise virgül koyabilirsiniz.

  78. Özlem avatarı
    Özlem

    Merhaba. Aşağıdaki basit cümleye bir türlü karar veremiyorum. Acaba hangisini kullanmak daha doğru olur? ‘Söylenmek’ kelimesi hem hitap gibi geliyor hem de değilmiş gibi. Bu arada cümle sonunun mutlaka ‘dedi’ ile bitmesi gerekiyor. Şimdiden çok teşekkür ediyorum.

    Adam ona söylendi, “Ben de eve çok yorgun geldim.” dedi.
    Adam ona söylendi. “Ben de eve çok yorgun geldim.” dedi.

    1. Kadim Gültekin avatarı
      Kadim Gültekin

      Merhaba,

      İkisinin de yazımı doğru olmamakla birlikte, bence bu tarz bir anlatım tercih etmeyin.

      “Ben de eve çok yorgun geldim,” diye söylendi adam.

      Bu yeterli olacaktır diye düşünüyorum. Yine diğer yazım tarzını tercih edecekseniz, şöyle yapabilirsiniz:

      Adam ona söylendi.
      “Ben de eve çok yorgun geldim,” dedi.

      İyi çalışmalar.

      1. Özlem avatarı
        Özlem

        Kadir Bey tekrar merhaba. Maalesef cümleyi yan yana kullanmak gerekiyor. Çünkü belirli bir teknikle yazıldı. O bölümün, tenis maçı gibi karşılıklı ve hızlı olması gerekiyor. Diğer cümlelerde sıkıntı yok.Çünkü hepsinde eylem var ve hepsini nokta ile bitirdim. Yani şunun gibi: Adam elindeki bardağı masaya bıraktı. “Bugün çok susamışım.” dedi. gibi gibi…
        Ama bu cümlede bir hitap olduğu için pek çözemedim. Zaten tüm öykünün çok çok çok ufak bir bölümü… Sizce yan yana yazarsam hangisini tercih etmeliyim. Tekrar teşekkür ederim.

  79. Kadim Gültekin avatarı
    Kadim Gültekin

    Adam ona söylendi.
    “Ben de eve çok yorgun geldim,” dedi.
    Bu şekilde yazabilirsiniz.

    Adam elindeki bardağı masaya bıraktı. “Bugün çok susamışım,” dedi

  80. vanessa avatarı
    vanessa

    Merhabalar.

    ‘’Ben de öyle düşünmüştüm ama büyürse,’’ keyifle gülümsedi, ‘’yenilerini çimlendireceğiz,’’ dedi.
    Bu kullanım doğru mu?

    1. Kadim Gültekin avatarı
      Kadim Gültekin

      Bence bu tarz cümleler kullanmaktan kaçının. Daha derli toplu yazım seçeneklerini değerlendirebilirsiniz.

      Örnek:

      “Ben de öyle düşünmüştüm ama…” Bir an durdu, yüzüne keyifli bir gülümse yayıldı. “Büyürse yenilerini çimlendireceğiz.”

  81. Katre avatarı
    Katre

    Merhaba Kadim Bey. Size mümkünse bir şey danışmak istiyordum. Diyaloglarla ilgili en doğru yanıtları siz veriyor muşsunuz diye duydum. Şimdiden ilginize çok teşekkür ediyorum
    Benim sorum şu: Diyaloglarda, iki nokta üst üste ve tırnak işareti aynı anda kullanılabilir mi? Yani metnin, hem paragraf içi hem de tek başına kurulan diyalogları bu noktalama işaretleriyle oluşturulabilir mi? Paragraflarda ve tekli diyaloglarımda farklı noktalama işaretleri kullanmak da kimi zaman çok mantıklı gelmiyor bana.
    Bu arada bütün cümleleri örnek olsun diye yazdım. Kullandığım cümleler elbette ki bu kadar basit değiller. Ama yapıları öyle.

    Örnek 1
    Bir süredir Eda, Selim’e çok kızgındı. Çünkü Selim, herkese büyük bir kazık atmıştı. Eda bir gün iyice dayanamayacak hâle geldi. Bir hışımla Selim’in yanına uğradı. Ve ona bağırmaya başladı: “Bıktım artık senden!” Arkasından usulca sandalyeye oturdu. Gözlerini Selim’den kaçırmaya çalıştı. “Sen çizgiyi iyice aştın,” dedi.
    Fakat bu sözler ona yine de pek yeterli gelmedi. İçindeki öfkeyi bastıramıyordu. Ayağa kalkıp Selim’in üzerine yürüdü. Ortamdaki gerginlik, hızla renk değiştirmeye başladı.
    Eda: “Sen kendini ne sanıyorsun?”
    Selim: “Benim yaptıklarım seni ilgilendirmez.”
    Eda: “Biz ortağız Selim.”
    Selim: “Sen öyle zannet.”
    Eda, Selim’e okkalı bir tokat attı: “Hataların ikimizi de mahvedecek Selim!”

    Örnek 2
    Bir süredir Eda, Selim’e çok kızgındı. Çünkü Selim, herkese büyük bir kazık atmıştı. Eda bir gün iyice dayanamayacak hâle geldi. Bir hışımla Selim’in yanına uğradı. Ve ona bağırmaya başladı: “Bıktım artık senden!” Arkasından usulca sandalyeye oturdu. Gözlerini Selim’den kaçırmaya çalıştı. “Sen çizgiyi iyice aştın,” dedi.
    Fakat bu sözler ona yine de pek yeterli gelmedi. İçindeki öfkeyi bastıramıyordu. Ayağa kalkıp Selim’in üzerine yürüdü. Ortamdaki gerginlik, hızla renk değiştirmeye başladı.
    Eda: Sen kendini ne sanıyorsun?
    Selim: Benim yaptıklarım seni ilgilendirmez.
    Eda: Biz ortağız Selim.
    Selim: Sen öyle zannet.
    Eda, Selim’e okkalı bir tokat attı. “Hataların ikimizi de mahvedecek Selim!”

    (Bu iki örnekten hangisi doğru? Ya da sizin öneriniz nedir  2. Örnek daha doğru derseniz, paragraf ve diyalogların noktalama işaretleri birbirinden farklı olmaz mı? Belki de önemli bir detay değildir. Emin olamıyorum. Siz olsanız, uzun paragraflarda ve tek başına birer paragrafa dönüşen diyaloglarda noktalama işaretlerini nasıl yapardınız?)

    Tekrar çok teşekkür ediyorum Kolay gelsin.

    1. Kadim Gültekin avatarı
      Kadim Gültekin

      Merhaba,

      Teknik olarak birincisi doğru ama size tavsiyem ikisini de kullanmamanız. Okur zaten hangi cümleyi kimin kurduğunu anlayacaktır. Tiyatro eserlerindeki gibi “söyleyen kişi : söylem” tarzı öykü ve romana pek uygun değil.
      ….
      Fakat bu sözler ona yine de pek yeterli gelmedi. İçindeki öfkeyi bastıramıyordu. Ayağa kalkıp Selim’in üzerine yürüdü. Ortamdaki gerginlik, hızla renk değiştirmeye başladı.
      “Sen kendini ne sanıyorsun?”
      “Benim yaptıklarım seni ilgilendirmez.”
      “Biz ortağız Selim.”
      “Sen öyle zannet.”
      Eda, Selim’e okkalı bir tokat attı.
      “Hataların ikimizi de mahvedecek Selim!”

      İyi çalışmalar dilerim.

  82. Özge Baş avatarı
    Özge Baş

    Merhaba,
    Okuduğum bir kitapta şu şekilde yazılar var. Kitabın birçok yerinde kullanıldığı için acaba ben mi bilmiyorum diye düşündüm. Konuşmaların bu şekil gösterimi var mıdır? Bilgilerinizi rica ederim.
    NOT: Kitapta geçtiği şekilde alıntıladım. Boşluklar da aynı bu şekildedir.

    Sarışın genç,Evet, yine doğru tahmin ettiniz, dedi…
    Esmer birden,Peki prens, orada profesörden ders filan da aldınız mı, diye sordu.
    Memur,Neslinin sonuncusu!.. Hı hı. Bunu nasıl yakıştırdınız, diye güldü.

    Teşekkür ederim.

  83. Elif Nil avatarı
    Elif Nil

    Hocam iyi günler bugun Türkçe dersinden sınav olduk soru şöyleydi. () Seni aradı mı () dedi
    Ben kesme işareti, soru işareti ve nokta koydum. Çoğu arkadaşım tırnak işareti kullanmiş. Cevap verirseniz sevinirim. 5.sınıf öğrencisiyim

    1. Elif Nil avatarı
      Elif Nil

      Konuşma çizgisi yerine kesme işareti yazmişim hocam

    2. Kadim Gültekin avatarı
      Kadim Gültekin

      Merhaba,

      – Seni aradı mı? dedi.
      “Seni aradı mı?” dedi.

      İkisi de doğrudur.

  84. AHMET KOÇER avatarı
    AHMET KOÇER

    Yazım ve noktalamada en güvenilir kaynak TDK sitesidir. Yani TDK sizinle tam ters görüşte.

    Aşağıdaki madde ve örnekler TDK sitesinden alınmıştır.

    Tırnak İşareti ( “ ” )
    UYARI: Tırnak içindeki alıntının sonunda bulunan işaret (nokta, soru işareti, ünlem işareti vb.) tırnak içinde kalır:

    “İzmir üzerine dünyada bir şehir daha yoktur!” diyorlar. (Yahya Kemal Beyatl

    VİRGÜL
    Tırnak içinde olmayan alıntı cümlelerinden sonra konur:

    Adana’ya yarın gideceğim, dedi.

    1. Kadim Gültekin avatarı
      Kadim Gültekin

      Bununla ilgili daha önceki yorumlarda da açıklama yaptım. Ben geleneksel kullanımın ne olduğunu anlatıyorum. Geleneksel kullanımda nokta tırnak içinde kullanılmıyor ama soru işareti, ünlem vb. zaten tırnak içinde kullanılıyor.

      Ben bir otorite değilim bu konuda. Naçizane tavsiyelerde bulunuyorum. İyi çalışmalar dilerim.

  85. irm bngl avatarı
    irm bngl

    Mesela cümlenin sonunda değil de başında “dedi ki” ya da “demiş ki” gibi ifadeler kullanırsak konuşmayı nasıl yazacağız.

    ‘Prens demiş ki “Üzgünüm, hanımefendi. Buraya izinsiz giremezsiniz.” Kız kafasını kaldırıp Prens’e bakmış. ‘

    Burada yazım yanlışı var mı?

    1. Kadim Gültekin avatarı
      Kadim Gültekin

      Bu durumda iki nokta koymanız gerekir.

      Prens dedi ki: “”

  86. Firdevs avatarı
    Firdevs

    Merhaba Kadim Bey,
    “Bizim işimizde tam olarak bu, herkesten şüphelenmek,” derdi eski müdürüm.
    Bizim işimizde tam olarak bu, herkesten şüphelenmek, derdi eski müdürüm.

    Geçmiş zamanın hikayesi diyalog olarak mı yazılır?

    1. Kadim Gültekin avatarı
      Kadim Gültekin

      Geçmişteki bir sohbetten alıntı yaparken de aynı şekilde tırnak işaretlerini kullanabilirsiniz.

      “Bizim işimiz de tam olarak bu, herkesten şüphelenmek,” derdi eski müdürüm.

      Bu arada ‘de’ ayrı, unutmayalım 🙂

  87. Murat avatarı
    Murat

    Öncelikle yıllardır bu yazının altında sorulara cevap verdiğiniz için tebrik ederim. Benim kafamı spesifik bir detay karıştırıyor. Örnekler göstereyim:

    “Bunu iki saat önce de demiştin,” dedi Grent arkasına bakıp gülerek.
    “Bunu iki saat önce de demiştin,” dedi Grent, arkasına bakıp gülerek.
    Burada virgül kullanılması gerekli mi , gereksiz mi yoksa tercihe mi bağlı?

    1. Kadim Gültekin avatarı
      Kadim Gültekin

      Merhaba, teşekkür ederim.

      “Bunu iki saat önce de demiştin,” dedi Grent, arkasına bakıp gülerek.

      Bu şekilde yazarsanız daha okunaklı olacaktır. Anlam bütünlüğünü bozan bir durum yok, ilki de kullanılabilir ama virgülle ayırmak daha temiz bir okuma deneyimi sunacaktır.

  88. Murat Doğan avatarı
    Murat Doğan

    Dünkü yanıtınız için çok teşekkür ederim tekrar bir sorum var.
    “Çok merak ediyorum aralarından bir kişi çıkıp ‘neden her şeye Velter diyoruz’, diye sorgulamadı mı?” diye sordu.

    Sizce nasıl kurulmalı bu cümle?

    1. Kadim Gültekin avatarı
      Kadim Gültekin

      Merhaba,

      “Çok merak ediyorum, aralarından bir kişi çıkıp ‘Neden her şeye Velter diyoruz?’ diye sorgulamadı mı?” diye sordu.

      Bu şekilde kullanmayı tercih ederdim. Hatta “diye sordu” kısmını da atardım. Bir şekilde bunu akışa yedirebilirsiniz.

      İyi çalışmalar dilerim.

  89. Şafak Akal avatarı
    Şafak Akal

    Merhabalar,öncelikle sitenizi uzun süredir takip ettiğimi belirtmek isterim.Çok güzel paylaşımlar yapıyorsunuz.Bunun için size teşekkürlerimi sunarım.
    Kafamı uzun süredir kurcalayan bir konu var.Cevabı sizden duymayı çok isterim.
    Şöyle cümleler var:

    Örnek 1:
    Otobüsümüz hareket eder etmez İdil sordu. “Abla güzel de biz şimdi köy hayatı mı yaşayacağız on beş gün?”
    Güldüm. “Hayır, canım olur mu?

    Örnek 2:
    “Ne gibi?” diye sordu İdil, gözlerini iri iri açarak.
    “Bilmiyorum,” dedim. “Zehirli bir madde mesela.”
    “Ne diyorsun, abla?”

    Örnek 3:
    Kız kardeşim, “Levent olaya ne diyor?” diye sordu.
    “Kaza olduğunu tahmin ediyor,” diye cevap verdim.
    “Peki, sence?”

    Burada geçen , “Hayır, canım olur mu? ” ,“Ne diyorsun, abla?”,”“Peki, sence?” cümlelerinde neden virgül kullanılmakta.Günlük hayatta konuşurken bu cümlelerde araya es vermeden konuşuyoruz ancak yazım sırasında buraya virgül konmuş.Bu durum cümlelerin akıcılığına ket vurmuyor mu ?Kaldı ki burdaki cümleler bir şaşkınlık ve duygu ifadeleri olduğu için bölünmeden kesintisiz ifade edilmeli diye düşünüyorum.Yazım kurallarındaki doğruluğu sizden öğrenmek istedim.Cevaplandırırsanız beni çok mutlu edersiniz.
    Teşekkürler.

    1. Kadim Gültekin avatarı
      Kadim Gültekin

      Merhaba, belirttiğin soru cümlelerindeki virgül kullanımı bence hatalı. Anlam bütünlüğünü bozuyorlar. Farklı kullanımlarda virgül gerekebilir ama bu cümleler özelinde konuşacak olursak, kullanım doğru değil.

      1. Şafak Akal avatarı
        Şafak Akal

        Çok teşekkür ederim.

  90. Sibel Bağcı Uzun avatarı
    Sibel Bağcı Uzun

    Hocam merhaba, bilgilerinizden çok faydalanıyorum teşekkür ederim.
    Şu cümlede hangi yazım doğrudur?
    Kaos teorisi, çok büyük miktarda üyesi bulunan sistemler üzerinde öngörülerde bulunulabilir mi sorusunun cevabını arıyor.
    1) Kaos teorisi, ‘çok büyük miktarda üyesi bulunan sistemler üzerinde öngörülerde bulunulabilir mi?’ sorusunun cevabını arıyor.
    2) Kaos teorisi, ‘Çok büyük miktarda üyesi bulunan sistemler üzerinde öngörülerde bulunulabilir mi?’ sorusunun cevabını arıyor.
    Ya da tek tırnak yerine italik kullandığımda çok kelimesi büyük harfle mi başlamalı?

    Bir diğer sorum:
    Cümle için düşünce olarak geçen ya da vurgulamak istediğim cümleleri italik yapıyorum ama soru anlamı varsa yine soru işareti koyarak mı devam etmeliyim. Örneğin aşağıdaki cümlenin doğru yazımı nasıl olmalıdır?
    1) Önce bu konuya açıklık getireceğim sonrasında pandemide bu çocuklara neler oldu sorusunun cevabını arayacağım.

    Teşekkürler

    1. Kadim Gültekin avatarı
      Kadim Gültekin

      Merhaba, aslında bu tarz kullanımlarda kesin olarak şudur diyebileceğimiz bir kullanım şekli yok.

      Kaos teorisi, çok büyük miktarda üyesi bulunan sistemler üzerinde öngörülerde bulunulabilir mi sorusunun cevabını arıyor.

      Kaos teorisi, ‘Çok büyük miktarda üyesi bulunan sistemler üzerinde öngörülerde bulunulabilir mi?’ sorusunun cevabını arıyor.

      Kaos teorisi, Çok büyük miktarda üyesi bulunan sistemler üzerinde öngörülerde bulunulabilir mi? sorusunun cevabını arıyor.

      Hepsinin kullanımı uygundur. (1 nolu seçenek hariç.)

      Ama ben olsam cümlenin akışını hiç bozmadan şu şekilde kullanırdım:

      Kaos teorisi, çok büyük miktarda üyesi bulunan sistemler üzerinde öngörülerde bulunulabilir mi sorusunun cevabını arıyor.

      Son soru için de aynısı geçerli:

      Önce bu konuya açıklık getireceğim, sonrasında pandemide bu çocuklara neler oldu sorusunun cevabını arayacağım.

  91. Sibel Bağcı Uzun avatarı
    Sibel Bağcı Uzun

    Çok teşekkür ederim, çok aydınlatıcı oldu.

  92. Sibel Bağcı Uzun avatarı
    Sibel Bağcı Uzun

    Hocam bir sorum daha olacak. Aşağıda yer alan cümledeki önermeyi ayrıca vurgulamak istiyorum. Tek tırnak içine almam doğru olur mu?
    Sistemin bana öğrettiği, ‘Hiçbir şeyi değiştiremezsin, sistemin içinde sorgusuz yüksek uyumla var olacaksın’ önermesinin kocaman bir yalan olduğunu iki matematik teorisi öğretti bana.
    Siz nasıl bir yazım önerirsiniz?

    1. Kadim Gültekin avatarı
      Kadim Gültekin

      Kullanım doğru, belki en fazla sonuna bir ünlem koyarak cümlenin vurgusu artırılabilirdi ama şart değil tabii:

      Sistemin bana öğrettiği, ‘Hiçbir şeyi değiştiremezsin, sistemin içinde sorgusuz yüksek uyumla var olacaksın!’ önermesinin kocaman bir yalan olduğunu iki matematik teorisi öğretti bana.

  93. Sibel Bağcı Uzun avatarı
    Sibel Bağcı Uzun

    Teşekkür ederim, iyi çalışmalar dileklerimle.

  94. Emrullah avatarı
    Emrullah

    Merhabalar ben mesela şöyle yazıyorum

    X “(kurduğu cümle)”

    Boyle mi

    X:
    “(Kurduğu cümle)”

    Yoksa böyle mi

    Birde iki kişi konusurken alt tarafa geçiyorum mesela şöyle;

    X “(kurduğu cümle)”
    Y “(kurduğu cümle)”

    Bir de

    X şöyle yaparken “(kurduğu cümle)”
    Y “(kurduğu cümle)”

    Böyle de alt tarafa geçiyorum

    Hangisi doğru şimdi bunu cevaplarsanız sevinirim aşırı ihtiyacım var

    1. Kadim Gültekin avatarı
      Kadim Gültekin

      Merhaba, aslında yazı içerisinden doğrudan bunun yanıtı var:

      X, “(kurduğu cümle).”

      X, “(kurduğu cümle).”
      Y, “(kurduğu cümle).”

      X şöyle yaparken, “(kurduğu cümle),” dedi.
      Y, “(kurduğu cümle).”

      İyi günler dilerim.

  95. AKİF avatarı
    AKİF

    TDK’ya YANLIŞ.

    TDK’ye DOĞRU.

    TDK’nın YANLIŞ.

    TDK’nin DOĞRU.

  96. Ayşe Sesli avatarı
    Ayşe Sesli

    Merhaba
    Kitap yazıyorum. Çok merak ettiğim bazı soruların cevabını bu sayfada çok net buldum, Gerçekten çok faydalı bilgiler paylaşmışsınız, teşekkür ederim. Paylaşımların tarihi oldukça eski belki denk gelip de, sorularıma cevap verirsiniz diye başka bazı sorularım olacak size.
    1-Kitabın kahramanı geçmişe ait bir hikayesini anlatıyor arkadaşına, çok uzun cümleler ile devam etmek yerine araya, “boğazını temizledi, öksürdü, yüzünü buruşturdu, ayağa kalkıp dolaştı, içini çekti, gözleri doldu.” gibi ifadeler serpiştirip uzun paragraflı diyalogu bölmek daha mı iyi olur?
    2-Diyalogda, tırnak içinde ki cümlenin içinde, 3.şahsa ait ikinci bir cümle daha geçerse onu ayrıca tek tırnağa mı almak gerekir?
    Örnek;
    “Nur yüzlü bir hocamız vardı, Allah Rahmet etsin, bize hep, ‘konuşurken yumuşak sesle konuşun’ diye öğütte bulunurdu,” dedi adam.

    1. Kadim Gültekin avatarı
      Kadim Gültekin

      Merhaba,

      Geçmişe dair bir hikâyeyi bölerek anlatmak etkili ve güzel bir yöntem. Zaman Oyunları’nda bunu ben de uygulamıştım. Okura arada soluk alma fırsatı verir ve okuma deneyimini kolaylaştırır.

      2. soruya gelecek olursak, aşağıdaki kullanımları öneririm:

      “Nur yüzlü bir hocamız vardı, Allah rahmet etsin, bize hep, ‘Konuşurken yumuşak sesle konuşun,’ diye öğütte bulunurdu,” dedi adam.
      “Nur yüzlü bir hocamız vardı, Allah rahmet etsin, bize hep, Konuşurken yumuşak sesle konuşun, diye öğütte bulunurdu,” dedi adam.

      İyi çalışmalar dilerim.

  97. Nurşima avatarı
    Nurşima

    Hocam bir sorum olacak.Karinca ağustos böceğine :_Neden tembellik yapıyorsun ( ) dedi. Dediğimizde yay ayraçlı yere soru işareti getiririz değil mi hocam ama sonra küçük harfle başlamak ne kadar doğru?

    1. Kadim Gültekin avatarı
      Kadim Gültekin

      Merhaba,

      Karınca, Ağustos böceğine, “Neden tembellik yapıyorsun?” dedi (diye sordu).

      şeklinde yazabilirsiniz.

      Soru işareti veya ünlemle biten cümlelerde de tırnağı kapattıktan sonra küçük harfle devam edilir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir